Rapor-1 Türkiye’nin Birlik ve Bütünlüğünün Korunmasında Esnaf Ve Sanatkarların Toplumsal Katkısı Raporu
Türkiye’nin Birlik ve Bütünlüğünün Korunmasında Esnaf Ve Sanatkarların Toplumsal Katkısı Raporu Yayımlandı
KATILIMCILAR:
-Dünya Esnaf Sanatkarlar Derneği/Ahi Enstitüsü Başkanı FEHMİ ÇALMUK
-Türkiye Berberler, Kuaförler Güzellik İşletmeleri Federasyonu Başkanı BAYRAM KARAKAŞ
-Türkiye Kasaplar Besiciler Et ve Et Ürünleri Federasyon Başkanı OSMAN YARDIMCI
KONUŞMALAR
DÜNYA ESNAF VE SANATKÂRLAR DERNEĞİ AHİ ENSTİTÜSÜ BAŞKANI FEHMİ ÇALMUK: Biz bir proje hazırladık. Kadın erkek ahinin hedefi Türkiye’nin birliği, üretim istihdam seferberliği başlığında, burada Van, Gaziantep, Eskişehir illerinin yanında 4 tane çevrimiçi toplantı var. Birinci toplantı zatıalinizinde teşrif ettiği Türkiye’nin birliği konusunda esnaf sanatkârların rolü. İkincisi belki onlara da katılmanız bizim için şeref verir, şimdi sosyal güvenlik alanı tartışılıyor. Bütün esnaf kesim dokuz bin iş günü ile emekli olurken birçok insan yedi bin iş gününde oluyor. Diğer başlığımız, bu geçici korunmacı statüsündeki sığınmacılarla ilgili bir iş var. Bunların çoğu sizin de alanlarınızda hem istihdam hem de üretim yapıyorlar. Bu bir sorun mudur, değil midir, bu insanların ekonomide rollerinin olup olmadığını başkanlarımızla tartışacağız. Kadın ve esnafların ekonominin üretiminde iş gücüyle ilgili başka bir uzun toplantımız var. Konuşmaları alacağız. Yazılı hale getireceğiz hem Ahi Enstitüsü’nün web sitesi ve sosyal medya hesaplarında deşifresini ve videosunu yayınlayacağız. Bu suretle biz bunu hem İçişleri bakanlığı konuyla ilgili gündeme Türkiye’nin bildiği konusuna esnaf sanatkârların rolü başlığında konuları gündeme getirmiş olacağız. Bayram başkanımla başlıyoruz.
TÜRKİYE BERBERLER, KUAFÖRLER GÜZELLİK İŞLETMELERİ FEDERASYONU BAŞKANI BAYRAM KARAKAŞ: Öncelikle Ahi Enstitüsü’nün kurucusu olarak verdiğin emekten dolayı ve esnafhabertv’nin yönetim kurulu bakanlığından dolayı ve uzun yıllardır esnaf teşkilat bünyesinde her kademede verdiğin görevlerden dolayı Sayın Çalmuk’u canı yürekten tebrik ediyorum. Bu grup oda toplantıları gerek sizler aracılığıyla gerekse zaman zaman bizleri aldığınız yayınlar aracılığıyla çok keyifli ve güzel geçiyor. Türkiye berberler, kuaförler, güzellik salonu işletmeciler federasyonu olarak, yönetim ve denetim kurulum adına, 120 odam adına size en kalbi duygularımla saygı, sevgi şükranlarımı sunuyorum.
DÜNYA ESNAF VE SANATKÂRLAR DERNEĞİ AHİ ENSTİTÜSÜ BAŞKANI FEHMİ ÇALMUK: Türkiye terörle mücadelesinde epey çileli bir dönem yaşadı. Bu yaklaşık 50 seneye varan bir dönem. Birçok şehidimiz var. Allah rahmet eylesin. Türk Silahlı Kuvvetleri ve güvenlik güçlerimiz hem sınır ötesinde hem de sınır içinde terörle mücadele ediyor. Bu mücadeleyi yaparken de toplumsal olarak toplumun çok önemli bir kesimini oluşturan esnaf sanatkârların da bu terörle mücadele karşısındaki duruşu ve Türkiye’nin birliği konusundaki duruşu çok önemli. Pandemi dönemi gibi ağır bir şartta vazife gören birçok esnaf teşkilatını biz sokakta meydanda görmedik. Türkiye’nin birliğinden dolayı her zaman tavır aldı. Bu geleneği ben biraz bunu kamuoyu önünde konuşmanızı arz ediyorum. Buyurun.
TÜRKİYE BERBERLER, KUAFÖRLER GÜZELLİK İŞLETMELERİ FEDERASYONU BAŞKANI BAYRAM KARAKAŞ: Özellikle 690 bin kilometre coğrafya içinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti 3 tarafı sınırları çerçevesinde özellikle Doğu sınırları çerçevesinde teröre maruz bırakılan bir yapıyla 50 yıldır Türkiye Cumhuriyeti Devleti birlik ve beraberlik içerisinde bu teröre karşı ciddi bir şekilde bedel ödeyerek mücadele vermiş. Bizler Ahi Teşkilatı olarak esnaf ve sanatkar olarak ve bir birey olarak Türk milletini gerek doğusuyla gerek batısıyla gerek güneyiyle gerek kuzeyiyle bir bütün olduğunu 2.500.000 esnaf ve sanatkâr, 82 birlik, 13 federasyon, 95 kişilik Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu çatısı altında teröre karşı dik durduk, bugün dik duracağız, yarın da dik durmaya devam edeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bünyesinde barındırdığı esnaf teşkilatının özellikle 26 şehrimiz içerisini kapsayan ve Türkiye’de en çok yarayı alan Silahlı Kuvvetleri’mizden sonra esnaf ve sanatkârlarımızın oldu. Zaman zaman kepenkleri indirildi zaman zaman işyerleri taşlandı zaman zaman işletmelerin ağır tahriplerde bulunuldu veyahut esnafımıza devletimizin temayülü dışında vergi uygulaması gibi, kendilerinin kurduğu mahkemeler gibi abuk sabuk işlerle esnafımızı çok ciddi manada rahatsız ettiler. Bizler 122 odanın sevk ve idare edildiği berberler, kuaförler ve güzellik salonları federasyonu çatısı altında bu illerimizde bulunan oda başkanlarımızı, özellikle Van, Erzurum, Diyarbakır, Mardin, Urfa, Adıyaman, Malatya ve benzeri illerimizi daha çoğaltırsak, Kilis, Gaziantep, Hatay gibi bu illerimizdeki gerek terör ile gerekirse sığınmacılarla esnaf ve sanatkârlarımızın ikilemde olduğunu ama devlet ile Ahi Teşkilatı bir bütün olduğu için kızılcık şerbeti içip bal şerbeti içtim diyen bir camiayı yönetiyoruz. Her daim her zaman şahsım adına devletimizin aldığı radikal kararlar doğrultusunda devlet ve Ahi Teşkilatı olarak esnafın buluşmasında biz her daim devletimize aldığı kararları esnafla buluşturarak doğru adımlar atmak için mücadele verdik. Allah da nasip etti, Ekim ayı içerisinde gerçekleştirdiğimiz Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu ve denetim kurulu üyeliğine seçilerek, iki buçuk milyon esnaf sanatkarın teröre karşı verdiği mücadelenin yönetildiği zirve kuruluşun söz sahibi olduğu çatı altısında biz de orada esnaf ve sanatkârımıza, Allah bize orada hizmet etmeyi nasip etti. TESK Genel Başkanı Sayın Bendevi Palandöken her daim terörün dili ve dininin olmadığını, mezhebinin ve ırkının olmadığını söyledi biz de söylüyoruz. Terörün bize 50 yıllık verdiği ıstırapla birlikte ekonomik katkılardan ziyade ekonomik erozyon yaşatan bir unsur oldu ama şükürler olsun son dönem içerisinde, birlik beraberlik içerisinde, Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu 82 birlik, TESKOM çatısı altında 1100’e yakın Esnaf Kredi Kooperatifleri ile biz bir bütün olduk. Bu sokak hareketleri, canlı bomba, dağdaki çatışma esnaf ve sanatkâra verilen eziyet ve zulümlere göğüs gererek bugün devletimizin ve cumhur ittifakının sürekli yanında olduk, olmaya da devam edeceğiz.
DÜNYA ESNAF VE SANATKÂRLAR DERNEĞİ AHİ ENSTİTÜSÜ BAŞKANI FEHMİ ÇALMUK: Teşekkür ederiz. Değerli başkanım Osman Bey Türkiye Kasaplarının, Türkiye’de en büyük sektör olan et sektörünün genel başkanı. Son zamanlarda da et ve süt fiyatları konusunda sektör epey de dertli. Bu derdi arasında bize zaman ayırdığı için kendisine teşekkür ediyoruz. Antalya’dan katılıyorlar. Türkiye’nin birlik ve beraberlik açısından esnaf ve sanatkârların rolü, yapması gerekilenler, yapılanlar katkıları konusunda neler düşünüyorsunuz?
TÜRKİYE KASAPLAR BESİCİLER ET VE ET ÜRÜNLERİ FEDERASYON BAŞKANI OSMAN YARDIMCI: Ahilik Teşkilatı büyük bir teşkilat, gönlü geniş, yüreği geniş, sofrası açık, kapısı açık olan bir teşkilattır. Sayın Genel Başkanımız Palandöken’in ekibinde olduğumuz için bu teşkilatlar her zaman her yerde vatanına milletine ve devletine sadıktırlar. Biz hepimiz tabii ki bir siyasi parti tutarız ama iş ana meseleye geldiğinde terör olduğu zaman biz terörün karşısındayız 15’inde, 17’sinde biz kasap dükkanlarımızı açtık, ışıklarımızı açık bıraktık ve sokağa döküldük. 22 tane kasap esnafım şehit oldu. Bu ne için oldu? Bu vatan için. Biz ne Suriye olabiliriz ne bir Irak. Biz vatanımızı terk edip gitmeyiz. Ölürüz gitmeyiz. O yüzden bizim esnaf teşkilatları Türkiye’nin her yerde devletine milletine sadık. Tabii ki meslek olarak sıkıntılarımız var. Bunu genel başkanım da anlatıyor. Elektrik, su, hayvancılığı demeye gerek yok. Bunları vatandaş bizden iyi biliyor. Bugün biz Türkiye’de esnaf olarak en ucuz temel gıda maddesini satan bir kesimiz. Bugün Türkiye’de bir sene içinde %300-%400 zam gelen temel gıda maddelerinde bizim sadece %30 gelmiş. Gündeme getirildiği zaman bizim esnafımızın Türkiye’nin sanki gündeminde sadece ekonomi et. Hayır. Bugün bir ekmek 1lira’ydi 5 lira oldu. Bugün bir tatlı alıyorsun 250 lira-300 lira ama et 150 lira. Geçen sene 120 liraydı. Bugün 150 lira olan et pahalı değil ki. Biz neyin peşindeyiz? Hem vatandaşın ucuz gıda yemesi peşindeyiz hem de devletimiz de vergisini kazansın. Ahilik ne demek? Çalışıp az da kazansa da çok da kazansa Allah bereket versin diyendir. Şimdi dünya ülkelerinde bir kriz var. Bu krizde gündeme getirmek de yanlış. Neden şimdi Avrupa’da ısınmayı düşünüyorlar? Avrupa’da temel gıda maddelerinin kıtlığını açıklayamıyorlar? Türkiye bu konuda her zaman vatanın milletinin yanında olduğu için. Bizim Ahilik kurallarına uyan esnafımız gerçekten, biz iki yıl cebimizden Ramazan’da zarar ettik zam yapmadık. Bunu kime desen inanmaz ama pandemide bile fırsatçılık yaptılar. Bugün temel gıda maddesinin atlet ve külot satılan bir yerde, elbise satılan yerde temel gıda maddesinin içinde et olmaz. Ekmek, sigara, et, kırtasiye bunların mesleği var. Türk Ticaret Kanunu’nda çifte standart olmalı. Ben bunu her zaman söylüyorum. Biz meslek kurallarına uyacağız ama Avrupa’da temel gıda maddesi satılan yerlerde elbise satılmaz. Biz de ne var, küçük esnafın yok. Olmaması için çalıştığımız direndiğimiz halde biz mücadele ediyoruz. Bugün bir densiz çıkıyor bir genel başkana hakaret ediyor ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ilkelerini çiğniyor. Bu bir marketin CEO’su, buna fırsat verilmemeli. Türkiye Cumhuriyeti’nin bireyleri vardır. Sen balını kaymağını yiyeceksin hem Türkiye’de en büyük parayı kazanacaksın. Bir Genel başkanı ve bir hükümete, Türkiye’ye terör bile meydan okuyamadı. Dünya devletleri bile okuyamadı. Sen kalkıyorsun bir CEO olarak bizim hem hükümetimize hem de bir genel başkana hakaret ediyorsun. Buna eğer ben olursam yetkili, bunlara fırsat vermem. Bunlar bizden daha çok bu Türkiye’de para kazanıyorlar ve daha çok imkanları var. Devlet bunlara bir standart getirmeli. Kasap et satacak, kuaför kuaförlüğünü yapacak, berber berberliğini yapacak. Berberlerin de derdi var. Kuaförlerinde derdi var. Adam bir AVM de bir küçük yer tutuyor. Burada müşterilere bedava berber tıraş yapıyor. Müşteriye ikram bir fiyat kadar mal alırsan bir şey veriyorlar. Elbise yapıyorlar. Tıraş yapıyorlar. Yemek satıyorlar. Et satıyorlar. Yat satıyorlar. Böyle bir ülkede gerçekten bizim esnafımız Türkiye standartlarına ahiliğin üstüne uygun bir performans yaşıyor. Neden biz iş olmasa da bismillah diyoruz açıyoruz akşam kapatırken de Allah bereket versin Allah devletimize milletimize zarar vermesin diyoruz. Biz bunlarla büyüyoruz tabi burada da bizim en büyük destekçimiz arkamızda duran Sayın TESK genel başkanımız, esnafa değer veren gerçekten yanımızda olan Sayın Cumhurbaşkanımız ve Ticaret bakanımız Mehmet Bey, bugün bize destek olan tüm yetkililere buradan biz sizin aracılığınızla teşekkür ediyoruz, biz bir bütünüz. Biz teröre geçit vermeyiz. Bu vatanın ekmeğini kim olursa olsun bu konularda fırsat vermemiz gerekir. Bugünlerde Diyarbakır’da bizim memleketimiz buraları bizim dedelerimiz atalarımız kuponla almamıştır. Savaşla almış kanla almış. Bir karış toprağımıza verme derdi lüksüne sahip değiliz. Bugün sayın cumhurbaşkanım Suriye’de olmasından da gurur duyuyoruz. Irak’ta olmasından da gurur duyuyoruz. Bir dünya devleti olduk. Ne olursa olsun benim siyasi fikrim gerçekleri söyleyelim. Sayın Cumhurbaşkanının yaptıkları terör için terör için yaptıkları hepsini takdir ediyoruz. Biz teröre geçit vermeyeceğiz içimizde olan teröristlere bizim paramızla maaş verilenleri onları da ifşa edip bir kere Türkiye Cumhuriyeti’nin olduğu yerde ben bunların verdikleri maaşı benden alınan vergiler helal etmiyorum. Çünkü neden, Türkiye Cumhuriyeti ne Suriye ne de Iraktır. Türkiye Cumhuriyeti büyük bir devlet ve onun için 2-3 tane çapulcu, 2-3 tane işe yaramaz adam ne yıldırabilir ne döndürebilir. Açık açık söylüyorum. Bizim canımıza da mal olsa Türkiye Cumhuriyeti’nin ne bayrağı iner ne ezanı diner ne de bu memleketimiz Türkiye’nin tüm konjenktörü bizimdir. Orası doğuymuş orası batıymış, hepsi bizim Türkiye Cumhuriyeti’nin hepsi, bizim dedelerimiz orda da kan dökmüş. Antalya’da da dökmüş. Ankara’da da dökmüş. Urfa’da da dökmüş. Onun için bizim Türkiye’de ayrımcılık yoktur. Tek bir millet tek bir vatan sayın cumhurbaşkanım tek millet tek vatan tek bayrak diyor. Böyle dediğin zaman bazen siyasete çekerler ama bu böyledir yiğidi öldür hakkını ver. Ben yönetimde falan değilim ama genel başkanımın gönlünün yönetimindeyim. Size de bu konuları bize açık söylettiğiniz için, Türkiye Cumhuriyeti’ne kim hıyanetse ne ekmek verelim ne de yer verelim. Ben size çok teşekkür ediyorum.
DÜNYA ESNAF VE SANATKÂRLAR DERNEĞİ AHİ ENSTİTÜSÜ BAŞKANI FEHMİ ÇALMUK: Değerli başkanım Bayram Bey, Osman Bey konuşmasında terörle mücadelenin bir safhasına daha anlattı. Yani ekonomik bir terör var, aşırı fiyat artışları. Sizde şimdi hizmet sektörünün en önemli unsurları var. Berberler, kuaförler, güzellik salonları işletmecileri sizin bir hammadde girişiniz var, çoğu ithalata dayalı ve tedarikçilerin aşırı zamları karşısında. Bunları müşterilere yansıtmamak konusunda büyük direnç var. Siz bu ekonomide fahiş fiyat artışı karşısında esnaf ve sanatkarların toplumsal rolü konusunda ne söylemek istersiniz değerli başkanım?
TÜRKİYE BERBERLER, KUAFÖRLER GÜZELLİK İŞLETMELERİ FEDERASYONU BAŞKANI BAYRAM KARAKAŞ: Bizler kanaat önderleri olarak, esnaf sanatkarlar olarak bu olaylara parmak basmak ve konuları rahatlıkla takip etmekle, buna yön vermek mecburiyetindeyiz. Ekonominin dünya içinde bulunduğu konjenktör gereği, bu ülke bir 15 Temmuz yaşadı. Akabinde ekonomik krizler yaşadı. Sars ve Covid 19 virüsüyle de iki yıldır ciddi manada esnaf ve zanaatkar bir erozyon yaşıyor. Bunlarla birlikte Pandemiden kurtulduk derken dünya bir krize girdi, dünyanın girdiği krizin içerisinde 1 TL’ye aldığımız ürün oldu 1000 TL oldu ve bu makas gittikçe açıldı derken az önce konuşmanızda yapmış olduğunuz gibi kozmetik ürünlerindeki ithalata dayalı özellikle malzeme tedarikinde kullandığımız basgari ücreti arttırsın ama asgari ücreti arttırdığı zaman bunu daha çok piyasayı arttıracağına, kesimlere zam gelekipman cihazlarında %22 özel tüketim vergisi var. Bunun yanında kuaför ve güzellik salonları genelde adisyon açıldığı an kalemleri, verdikleri hizmet alanı geniş olduğu için, nakit akçeden ziyade katma değer oranıyla birlikte kredi kartlarıyla ödüyorlar. Bizim katma değer oranımız hizmet sektörü olduğu için %18. Çünkü %22 kullandığımız özel tüketim vergisi kullandığımız ürünler ve ekipmanlarla alakalı maliyet girdileri yüksek hizmet veren alandaki kuaför ve güzellik salonlarındaki kartla birebir ticaret döndüğü için emeğinde karşılığı %18. %18’e artı %3’te banka komisyon koyuyor etti %21. %22’de özel tüketim, totalde %43 ediyor. %43’ü ticaret yapan bir kuaför güzellik salonu arkadaşlarımız, berberlerin bir kısmı çünkü basit usul geliri çok, basit usul olan ve yazarkasaya tabi olan havuzda, kazandıkları para ceplerine girmeden %43’ü otomatikman bu sisteme ayrılıyor.
Bunun yanında doğalgazın, elektriğin, suyun ve özellikle bu ekonomik krizde fahiş fiyatta kira artışları var. Bunlarla ticarethaneler ciddi manada dün 3-5 liraya oturulan salonlarda, 10-15 lira, 20.000 lira gibi rakamlar çıkmaya başlayınca, Anadolu’da bir tabir var Sayın Çalmuk, güneş çarığı, çarık ayağı, ayak ta başı sıkar oldu. Evet, hükümet radikal kararlar alıyor mu, alıyor. Esnafı rahatlatacak destekler veriyor mu, veriyor. Ama özellikle ekonomi terörüne çanak tutan az önce de Sayın Yardımcı’nın söylemiş olduğu gibi, kasaplar federasyon başkanımızın, bir CEO’nun bir siyasi parti liderine çatarak, onun üzerine yürüyerek prim yapma üzerine bir yol haritası çizmesine baktığımız takdirde şimdi Gratis’ler de bir zincir oluşturdu. Kuaför, güzellik salonu ve berberlik mesleğine az önce Osman Başkan doğru yere parmak bastı. Berbere, kuaföre, güzellik salonlarına AVM’lerde de artık ücret mukabilinde alınan ürünler karşılığında hizmet verilmeye başlanıyor. Bunlar yanlış. Biz hep demedik mi, bir ekmek de üste verelim ama ekmekçi yapsın bu işi. Şimdi sen marketsin, marketçiliğini yapacaksın. Sen kişisel bakım ürünleri satıyorsan, isim veriyorum, Gratis gibi bir firma, birilerinin kontrolünde bir yapı önümüze geldi. Burada istenmeyen olaylar cereyan etmeye başladı. Bunu bakana, devlet yetkililerine arz ettiğimiz sürece, bunlar sadece ürün satmıyorlar. Konteynerlerle getirdikleri ürünlerin karşılığında makyaj yapıyorlar, kuaförlük yapıyorlar, el ayak vücut bakımı yapıyorlar. Burada haksız rekabet başlıyor. Haksız rekabetin başladığı yerde terör sadece daha da terör olmuyor. Sokakta terör başlıyor. Esnaf krize girmiş. Anadolu tabiriyle aç fırın duvar yıkar. Onun için buna fırsat vermemek adına devletimizin bize yaklaşımı, az önce tek devlet, tek bayrak, tek millet dedik. Bu yapının içerisinde Ahi Teşkilatı dedik. Ahi Teşkilatıyla birlikte iki buçuk milyon esnaf ve sanatkârdan bahsettik ve buna bağlı olarak kendi sektörümle alakalı 122 odayı çekip, çevirip tek bir noktaya koyduk. Bakın, biz İçişleri Bakanıyla, Ticaret bakanımızın birlikte yürüttüğümüz Türkiye genelinde tek bir sistemde esnaf ve zanaatkârın haftada bir gün istirahat etmesi kararını aldık. Fiyat ücret tariflerindeki azami ve asgari zamları tartışıyoruz şu an. Üçüncü periyotta da siyasilerimizle birlikte, terör, özellikle fiyat terörü ve hayal satan insanların önüne geçmek adına katma değer oranlarında ki, Maliye Bakanıyla atılacak bir adımla, Türkiye esnaf ve sanatkârının, 417 meslek dalıyla birlikte, 3045 odanın çatısı altında TESK bünyesinde radikal kararlar atıyoruz. Dün akşamki afaki açıklama, doların yükselmesi bugün sabah benzine 1,07 lira arttı. Bu ülkede eğer benzine bir zam geliyorsa, zam benzinle birlikte tüm kullandığımız ürünler, malzeme tedarikindeki her şey sırayla geliyor. Birileri tarafından, demek ki cumhurbaşkanımızın kabinesi dahil olmak üzere Cumhur İttifakının siyasi liderlerinin birlik bütünlüğü tek yumruk olması bizim hedefe giden oku menzile bırakmamıza yetmiyor. Onun için biz iki buçuk milyon esnaf ve sanatkâr olarak, 82 birlik, 13 İhtisas bizim de yönettiğimiz sektör olarak, onlar da bu işe fırsat vermemeliler. Ama maalesef kapitalizm ruhlu bir yapı, bu ülkede sürekli kaos yaratarak kaostan yararlanmak istiyor. Bundan üç gün önce sabah evde hazırlık yapıp çıkacağım. NTV’de günün yorumunu seyrediyorum. Özelliklede ekonomiye de her gün yeni bir profesör çıkartıyorlar. Profesörün dün dediği bir algıyı, dün bir toplantıya katıldım, orada da ifşa ettim. Diyor ki, maaş alan işçi, maaş alan bürokrat, evini satan esnaf, kredi kooperatiflerinden çekilen kredi faizleriyle yine tacir tüccar, esnaf, herkes bir şeye yönelmiş vaziyette, acı ve gerçek diyor. Algı yönetimi ile fon alınıyor, fon satılıyor, borsa oynatılıyor. Biz borsa oynanırken yorumcu burada çok güzel bir şey söyledi. Altın, dolar, borsaya hiç kimse karşı olmamalı ama bunda bir şey varmış misali ile insanlar farklı yönlendiriliyor. Burada esnaf ne yapamıyor, ayakkabısını satamıyor, etini az satıyor. 10 günde, 15 günde olan tıraş 40 güne çıkıyor. Dayanıklı tüketim malları ömrü bittiyse tamir edilerek yapılıyor ama insanlar tamamen farklı yönde ceplerindeki akçelerine oralara yönlendirmeye başladılar. Bununla birlikte biliyorsunuz elektronik ticarette ön plana çıkınca, yereldeki esnaflarımız çok ciddi manada bu teröre ezilmeye ve bu yükün altında kalmaya başladılar. 12. ayın 31’i yaklaştı. 1.1.2023 tarihi ile devlet olarak asgari ücretten talebimiz var. Esnaf olarak da esnaf teşkilatını temsil ettiğimiz BAĞ-KUR ve SSK emeklilerinin bir beklentisi var ama devletimizin de yükümlü olduğu bir sektörün içerisinde aynı gün içerisinde 1.1.2023 tarihi itibariyle, asgari ücretin artmasıyla, aidatlar, değerli basını evraklar ve bununla birlikte SSK ve BAĞ-KUR primleri hepsi aynı oranda artacak. Biz buradan STK’lar, meslek örgütleri ve meslek temsilcileri olarak üyelerimize bunu anlatmakta zorlanıyoruz. Öyle bir hale getirildi ki beyin fırtınasıyla doğruları bulacağımız yerde küresel sermayeye yön verenler, üç harflilerle ve aklını kiraya vermiş insanlarla, dağda işlemedikleri terör olaylarını esnaf ve sanatkâr kitlesi grupları ve ticaret üzerinden ülkede bir kaos yaratarak, bu kaostan faydalanarak 2023 lider ülke, lider Türkiye vizyonunda 100. yılın doldurduğumuz bir yapıya gölge düşürmeye çalışan bir zihniyet var. Onun için esnaf akıllı olmalı, esnaf uyanık olmalı, esnaf hak ve menfaatlerini sabır ve metanetle kepenk indirerek değil, yazarkasa atarak değil, sessizliğin sesi olan çoğunlukların yanında dik durarak, genel başkanımızın da taşıdığı bir siyasi yapıya bizim sorunlarımızı anlatırken, devletten beklemesi gerektiğine inanıyorum. İnanıyorum ki anayasanın 82. maddesinde açık ve net yazan bir cümle var. Türkiye Cumhuriyeti Devleti esnaf ve sanatkarını koruyucu ve kollayıcı tedbirler alır. Biz de bizi unutmayacak devletimizin altı aylık kalan bir zaman diliminde, 2023’ün altıncı ayında bir seçime, esnaf ve sanatkârı da koruyucu, kollayıcı tedbirlerle, teşviklerle, desteklerle birilerinin hayal ettiği veya birilerinin arzuladığı, o sizin de altını çizdiğiniz, gıda terörü, haksız rekabet veyahut cebindeki parayla el uzatmak isteyenlere fırsat vermeyeceği inancıyla bizi böyle güzel sohbetlere güzel programlara fırsat verdiğiniz için zatıalinize çok teşekkür ve şükranlarımı sunuyorum. 2023 öncesi en azından duygu ve düşüncelerimizi aldınız.
DÜNYA ESNAF VE SANATKÂRLAR DERNEĞİ AHİ ENSTİTÜSÜ BAŞKANI FEHMİ ÇALMUK: Osman Bey, Bayram Bey de tedarikçiler ve zincir marketlerden doğan ekonomik terörü söyledi. Sadece dağdaki terör değil ekonomik terörle de karşı karşıyayız. Son zamanlarda inanılmaz bir şekilde süt ürünlerine ilişkin bir zam var. Kamuoyunda süt üretiminin düştüğü şeklinde, sizin de besiciler olarak bir alanınız daha var. Bunlarla beraber bu ekonomi terörü konusunda yapılması gerekenler konusundaki önerilerinizi de almak isterim.
TÜRKİYE KASAPLAR BESİCİLER ET VE ET ÜRÜNLERİ FEDERASYON BAŞKANI OSMAN YARDIMCI: 400 yıl önceki padişahlar bile ne demiş, ‘bir ülkenin refahı esnaf teşkilatından geçer, Ahilikten geçer’. Bunları biz kendimize alıyoruz ama dışarıdakiler, ben yine diyorum spekülatörler bunu almıyor. Ben 32 yıllık oda başkanıyım. 10-20 yılda federasyonu kurdum 20 yıl, 16 yıl başkan vekilliği yaptım. Sonra da başkanla kötü bir diyaloğumuz yok, ayrıldık. Sağ olsun esnaf bizi takdir etti. Türkiye Kasaplar Federasyonu başkanı olduk. Şimdi biz bakanlığımıza gittiğimizde ben gerçekten bu bakanımızdan umutluyum. Gittiğimizde randevu almadan bile görüştüğümüz oluyor. Bugün hiçbir bakanlıkta randevu almadan zor görüşüyorsunuz işlerinin yoğunluğundan dolayı. Sayın Kirişçi’ye gittiğim zaman dertlerimizi anlattık. Süte 1 lira zam verdikleri zaman peynire 30 lira koyuyorlar. Böyle bir şey yok. Benim görüşüm şu, devlet süte 5 lira verecek, 5 lirada üreticinin süte teşvikine verecek o zaman hem vatandaşı koruyacak hem sütü koruyacak. Yine söylüyorum, 5 lira teşvik verecek, 5 lira sütün fiyatını yapacak. O zaman peynir 150 lira olmayacak. Gündemde televizyonların hepsinde et vardır dikkat etmişsinizdir. Günün konusu ettir. Sanki ekonomi et yönlendiriyor. Hayvanı beslediğimiz yem 380-400 lira yemin çuvalı, geçen sene 120 liraydı. Bu hayvan bu yemeği yiyor. Şu an da bakanımızın söylediği aile besiciliği, şu an bakanımız bunu söylüyor. Her evin altında bir ahır vardır. Beş tane on tane sığır vardır. Bu beş tane on tane sığırın hem sütüyle kendini beslerdi hem buzağısını beslerdi. Şimdi aile işletmeciliğini soğutmayacaklar. Buna teşvik edecekler. Biz Avrupa’ya da gittik. Avrupa’da aile işletmelerine verilen teşvik 5000-10.000 malı olana verilmiyor. Ama oranın ekonomisini de küçük esnaf sağlıyor ve verdikleri teşvik, verdikleri meralar, bir kere Türkiye’de meraların çözülmesi gerek. Meraların çoğunda gecekondu var. Adamları olanlar binlerce yeri zapt etmişler. Kendisinin görevi mesleği başka, bir tane danası yok. Böyle bir şey olmaz. Mera dediğiniz zaman üreticiye, çiftçiye vereceksiniz. Türkiye’de bir kıtlık yok ama üretim olmadığı yerde tüketim olduğu zaman ne olacak. Sonuç olarak biz bir dar boğaza girmeyelim. Şimdiden önlem alalım. Geçen gün Avrupa Kırmızı Et Konseyi’nin toplantısı vardı. Bu Konseyin toplantısında ben yönetim kurulu üyeliğine seçildim. Şöyle bir konu oldu, bizim tarım bakanlığımız çalışıyor öyle kişiler var ki 300- 350.000 tane doğumda buzağı helak oluyor. Ve öyle bir aşı geliştirmişler ki bizim tarımcılar yapmış. 200.000 tane buzağı kurtarmışlar. Eğer bu 300.000 tane olsa hiç dışarıya gerek yok. Ne güzel bir şey. Onlar da çalışıyor. Ben şunu istiyorum kulağına küpe takan, aşı vuran hayvanıma bunlar sahada olsun, masa başında olmasın. Bunlar üreticinin yanında olsun. İneklere, sığırlara yardım etsin. Bir peynirin 140-150 lira olduğu bir yerde sekiz lira süt pahalı mı? Pahalı değil. Geçen gün televizyonda güzel bir şey dediler. Devlet üç harflilere ceza kesmiyor. Bu cezayı halka kesiyor. Sattığı bin bir çeşit mamul var. Hepsine 1 lira koyduğu zaman cezayı bize kesiyorlar. Benim senin cebinden alıyorlar. Biz ülke olarak cezayı onlara değil vatandaşımıza kesmiş oluyoruz. Bir tane damga alıyorlar. Bir makine var, fiyatlar için biz de yok. Biz de öyle her gün fiyat değişmediği için. O gün ben bir markete gittim. Adamın elinde bir tane zımba var. Oradaki mamulü aldı ve bir fiyat koydu. Ben o mamulü aldım, bu şimdi mi geldi? Yok dedi. Zammı vuruyorsun sen dedim. Bu mal bitmeden zammı vurmak ne demek? Biz emir kuluyuz dedi. Böyle bir şey olmaz. Bizim ülkemizde üç harfliler verilen fırsat hiç kimseye verilmedi, bugün ben dükkanımda çorap satabilir miyim, atlet külot satabilir miyim? Olmaz Türkiye Cumhuriyeti’nde ben her zaman diyorum kanunda çifte standart olmaz. Kasap kasaptır, bakkal bakkaldır, manav manavdır. Bir de adam kalkıyor Türkiye Cumhuriyeti’nin üstündeymiş gibi ukalalık yapıyor. Sen bir marketçi olabilirsin. Biz market ticaret yapmasın demiyoruz. Ama sen kalkıp da Türkiye Cumhuriyeti’nin vizyonuna kazandığın paralarla meydan okuyamazsın. Densiz diyemezsin. Biz sizden güçlüyüz diyemezsin. Türkiye Cumhuriyeti’nden hiç kimse güçlü değildir. Öyle kişiler kendilerini kanıtlamak istiyor. Sen bir genel başkana densiz diyemezsin. Sen bir genel başkanı eleştiremezsin. Bundan sonra biz hükümete daha sert konuşacağız. Sen kimsin? Bir tane 3 harfi olmasa bin tane 3 harfli var. Türkiye zaten cennet bir tane adam açıklıyor bunu her zaman genel başkanımız da söylüyor 10bin tane dükkanı var ya. Neden buna bu kadar fırsat veriyorlar. Avrupa da bir tane 3 harfli yoktur. Neden, ona da bir kanun getiriyorlar. Bugün küçücük esnaf, ne oluyor elektriği bizde veriyor, onlar da veriyor, suyu bizde veriyoruz onlarda veriyor ama onlar ne yapıyor paketlenmiş mamul alıyor bakın paketlenmiş işçiden kısıyor. Bugün bizim bir işçimiz en az 8-10bin liradır, vergisi algısıyla 15 bin liraya tezgahta çalıştırıyoruz. Biz 1 kilo et aldığımız zaman biz bu etin sadece yüzde 25 kemik payı var firesi vardır. Tarım bakanlığıyla bir çalışma yaparız %65-%70 masrafıyla bizim karımızı da koydular, biz hayır %50 koyuyoruz. 110lira kestiğimiz zaman danayı 165-155 liraya geliyor ve bu girdiler nerden geldi. Bizden gelmiyor biz bunları veriyoruz ama 3 harflilerde ne oluyor bin bir çeşit mal sattığı için, bir tanesini ucuz satıyor ama bin tanesini pahalı satıyor. Hiçbir market benim kasabım gibi değildir. Sen çocuğunu götürürdün kasaba bakkala teslim ederdin, anahtarını teslim ederdin, bize geldiği zaman 5-10 lirası eksik olduğunda canın sağ olsun abi götür eti diyoruz. Getirirsen getir getirmezsen canın sağ olsun diyoruz ama sen 3 harfliden 1 lira eksik olsun mamulü bıraktırıyor. Bu en büyük terbiyesizlik bakın Avrupa ülkelerinde biz yıllarca hep silahla kazandık ama iş geldi mi masa başında biz bunların önünde kaybetmeyeceğiz, neden kaybetmeyeceğiz biz Türkiye Cumhuriyeti’ni seviyoruz, biz Türkiye Cumhuriyeti’nde hizmet yapmaktan gurur ve onur duyuyoruz. Biz ayakkabısız gezeriz ama biz vatansız, bayraksız, vatansız, ezansız gezmeyiz. Biz yine söylüyorum 3 harfliler Türkiye’nin sayın cumhurbaşkanımızda biliyor Türkiye’nin gıda ekonomisinde, gıda teröründe bir numaradır. Bugün kasap kasaplığını yapsın, bakkal bakkal, manav manavdır. O zaman Türkiye’nin gündemi düzelir. Ahilik ne demek niye ahilik demişler. Her meslek standardı kendine göredir. Bugün sayın genel müdürümüz var Necmettin Bey gittiğimiz zaman kapısı açık giriyoruz, bizim meslekte şunlar şunlar sorunumuz var diyoruz, doğru diyor. Bakın bunlar çok önemli bir şeyler, bizim için ahilik kültürü ile geldiğimiz için biz karşı tarafa kötü bir şey diyemiyoruz ve karşı komşu ticaret yapmadığı zaman sen yaptığında biz üzülüyoruz ama bir 3 harfli geliyor. Benim dükkanımın yanında dükkan kiralıyor. Dükkan sahibi beni mahkemeye vermiş, bakın %65 zam yaptığım halde beni mahkemeye vermiş çık diyor. İleride BİM tutmuş 15 bin liraya yer pardon 3 harfli, öbür market tutmuş 13 bin liraya öbür AVM tutmuş 20 in liraya adam da diyor ki sen niye 3500 liraya oturasın, benim dükkanımda o kadar ediyor niye oturuyorsun benim dükkanımda 10 bin lira ben bunu çıkartamıyorum. O zaman diyor ki şu AVM bu kadara tutmuş. Bir de kendi çalıştığımız iş yerlerimize zarar o zararları cebimizden yapmıyoruz. Bakın devlet, ben buna da karşıyım, devlet et balıkların, et süt kurumunun üstünde bence ticaret yapmasın sadece denge olsun. Sadece denge çünkü neden benim verdiğim vergilerle et süt kurumu karşımıza rekabet yapmış. Hayır, kardeşim zaten 3 harfliler, yaratmışsınız bu yetiyor, et süt kurumu bizim devletimizin olan yerdir. Biz ne isteriz zarar etmesini nede bizim karşımız da rekabetçi unsuru olmasını istemeyiz. Neden istemeyiz, devlet babadır, devlet oğlunun cebinde ki paraya elini atar mı, atmaması gerekiyor. Biz bu devlete çalışıyoruz, bu devlete vergi veriyoruz onun için devlet bizle ticaret yapmasın denge olsun. Kendi verdiği resmî daireler, askeriye öbür birimlerin hepsine eti o versin ihale unsuru etleri kendi versin, esnaf vermesin ama bizim kendi esnafımıza, ha şunu diyorum burada eğer istiyorlarsa vatandaşa ucuz yedirelim diyorlarsa o zaman bizim bütün kasapları, Türkiye çapında bakın biz Türkiye çapında 250 bin oya sahip bir teşkilatız. Tüm üyelerimize dükkanlarımıza aynı fiyattan eti versinler, elektriğimizi versinler, suyumuzu versinler, işçimizi, bizde devletin et süt kurumunun birer tane satış merkezi olalım. Karımızı da onlar belirlesin, ister bize maaş versin, biz devletimiz ile beraber satış yapalım. Bunu her babayiğit söyleyemiyor. Söylüyorum uyacağız da verdikleri eti de satacağız, vatandaş eğer herkes ucuz et yemek istiyorsa bizde satalım ama ben 100 lira-110 liraya dana keseceğim, 165 liraya bana dükkana girecek ben hiç kar almadan, ben nasıl devlet ile rekabet edeceğim. 83 lira kıyma satacağım, 95-100 liraya kuşbaşı satacağım, biz o zaman batarız. Bunda da devlet bize destek çıkmalı. Bakın bende öyle bir şey var ki Fehmi Bey size söyleyeyim, Türkiye de belki bizlerden başka var mı yok mu bilmiyorum, ben istihdam sağlayan bir odayım. Antalya Büyükşehir Belediye mezbahasını ben kiralayarak işletiyorum. Kiraladım 7 senedir mezbahayı biz işletiyoruz. Bugün bende 45 tane personel var, odanın personeliyle 50 tane. Bugün 50 tane çalıştıracak bir istihdam sağlayacak bence Bayram Bey başkanım bilir, bir oda bile yok ama biz ne yapıyoruz. İşçiden tarafa bize Sayın Cumhurbaşkanımız, Sayın Bakanımız işçi ücretlerini artıyor bizim için bir sorun yok ama işçiye biz veriyoruz. Arttığı sürece biz de vatandaşın ceplerinden alıp ete zam koyuyoruz, bizde ona göre o orantıya göre çalışıyoruz. Bakın size bir şey anlatacağım. Biz vatandaşında yanındayız, bakın dikkat ederseniz hem derdimizi söylüyoruz hem vatanımızın milletimizin yanındayız. Bizim bir tavuk satışımız var. Bu tavuğu alıyoruz bütün 35 lira. Bunu bize parçalama yasağı geldi bilmiyorum niye. Biz bu tavuğun göğsünü 70 lira, kanadı 70 lira ondan sonra inciği 70 lira, bageti bu aynı tavuktan çıkıyor. Bakın 35 lira nere 70 lira nere bizde diyoruz ki o zaman bize verin bu yetkiyi 2016 ya kadar Sayın Mehdi Eker bakanımız zamanında vardı. Ne oldu da geriye döndü. Biz büyük firmaları bakın büyük firmaları %30 vatandaşın cebinden alıyoruz onlara veriyoruz. Neden, bu açık bir hesap, bizde niye serbest değil. Avrupa da yasaklı bir şey yok. Bizim en büyük denetçimiz kim biliyor musun Fehmi Bey, vatandaş, vatandaş müşterimiz. Bir tabağını kötü verirsen bir daha gelmez. En büyük denetçi bu mu, bu. Bugün biz tavuk parçalayıp vatandaşa 70 liraya, 50 liraya versek bu vatandaş bir kilo yerine iki kilo yese Sayın Cumhurbaşkanım diyor hep ucuz satalım. Biz sucuk yapıyoruz. Fehmi Bey biz neyiz kasabız. Tavuğu parçalamak sucuğu yapma. Biz sucuğun her şeyini yapıyoruz sadece patentli yerden bir kağıt alıyoruz, kilo da 25 lira, bu 25 lira kimsen çıkıyor vatandaşın cebinden günah değil mi. Bize serbestlik verin biz de yapalım. bugün Tarım Bakanlığına teşekkür ediyorum, ne kadar ayıplı mal satanları hepsini teşhir ediyor ama 2016’ya kadar hiçbir kasabın sucuğu yakalanmamış. Hiçbir kasabın tavuğundan bir şey olmamış kendimiz yapmışız. Biz diyoruz ki vatandaşa ucuz yedirelim dimi işte bugün en büyük örneği biziz biz bakanımıza verdik. Tarım Bakanımıza da verdik Ticaret Bakanımıza da verdik Allah izin verirse sayın dış işleri bakanımız bizi randevu istemiştik pazartesi günü inşallah onunla da görüşeceğiz. Biz bu kanunları önceden Sayın Cumhurbaşkanımıza vermiştik. Serbestti ne olduysa 2016 da yasaklandı. İnşallah Sayın Cumhurbaşkanım, Sayın Dışişleri bakanım ve bakanlarım bize bu izni yine verecek biz vatandaşın cebinden aldığımız %30 parayı geri vereceğiz.
DÜNYA ESNAF VE SANATKÂRLAR DERNEĞİ AHİ ENSTİTÜSÜ BAŞKANI FEHMİ ÇALMUK: Evet, çok teşekkür ederim muhterem başkanım.
TÜRKİYE KASAPLAR BESİCİLER ET VE ET ÜRÜNLERİ FEDERASYON BAŞKANI OSMAN YARDIMCI: Ben teşekkür ediyorum, ben biraz gördüğüm zaman kameraları uzun konuşuyorum Fehmi Bey bizim derdimiz çok. Bayram Başkanımı da kutluyorum. Fehmi Bey bizim ekleyeceğimiz tek şey var, biz esnaf olarak ayakta durmamız genel başkanımızdan anladık. Elektriğe bir çözüm, bakın ben 45 tane adam çalıştırıyorum. Sigortadan biz yararlanamıyoruz, bugün devlet arttırdığı zaman parayı ne diyor, diyor ki işçi geçinemiyor, tamam geçinsin ama devlet ne sigortadan düşüyor ne vergiden düşüyor. Bize asgari ücrete zam yaptığı zaman devlet hiç olmazsa sigortadan bize destek versin. Bize yardımcı olsun. Bugün 50 kişi her gün oda çalıştırabiliyor mu Fehmi Bey, biz istihdam sağlıyoruz ve Türkiye de Antalya’da temel gıda maddesi kesiyoruz, dana kesiyoruz, sığır kesiyoruz, kuzu kesiyoruz biz insanın yediği eti kesiyoruz, tedarik ediyoruz ve daha hijyen daha sağlıklı olsun diye bizde 4 tanede veteriner var. Onun için bizim ekleyeceğimiz devlet bize de destek versin, tamam ceğine artı sigortaya zam geliyor, vergiye geliyor, stopaja geliyor. Devlet bunlardan da bir feragat etsin biz hükümet devlet cumhurbaşkanı babadır, Evladına sahip çıkmalı. Evlatta çiftte standart olmamalı. Zengine vereyim garibana vermeyin demeyecek bizim cumhurbaşkanımızın böyle niyeti de yok. Onun için ben size bu konuları bu yaramıza parmak bastığın için çok teşekkür ediyorum. Ne olursa olsun biz bu vatanın evlatlarıyız ama bizimde hiç olmazsa ayağımızdaki pabucu almasınlar da yeni pabuçta vermesinler.
DÜNYA ESNAF VE SANATKÂRLAR DERNEĞİ AHİ ENSTİTÜSÜ BAŞKANI FEHMİ ÇALMUK: Çok sağ olun. Değerli Bayram başkanım ekleyeceğiniz bir husus var mı?
TÜRKİYE BERBERLER, KUAFÖRLER GÜZELLİK İŞLETMELERİ FEDERASYONU BAŞKANI BAYRAM KARAKAŞ: Öncelikle Ahi Enstitüsü Başkanı olarak ve esnafın sesi haber olarak bizlere bu yayın hakkıyla güzel bir söyleyişe ev sahipliği yapmanız, moderatörlük yapmanızdan dolayı berberler kuaförler güzellik uzmanları federasyon yönetim ve denetim kurulum adına saygı sevgi şükranlarımı sunuyorum. Bizim sesimiz, bizim gözümüz, bizim kulağımız, olduğunuz için iyi ki varsınız diyorum, başarılar diliyorum.
DÜNYA ESNAF VE SANATKÂRLAR DERNEĞİ AHİ ENSTİTÜSÜ BAŞKANI FEHMİ ÇALMUK: Çok teşekkür ediyorum.
SONUÇ VE ÖNERİLER:
- Türkiye’deki meralarda hayvan sahibi olmayan meslekleri farklı insanlar ikamet ettiğinden dolayı meralardan beklenen verim alınamamakta bununla alakalı düzenlemeler acilen yapılmalıdır.
- Veteriner hekimler masa başında değil de sahada olup bilgi vermeli ve üreticinin yanında olmalıdır.
- Her meslek erbabı kendi mesleğini icra etmeli ve başka mesleğe ilişkin icrada bulunmamalıdır.
- Temel gıda maddelerinin satıldığı yerlerde züccaciye, tuhafiye vs. ürünleri satılmamalıdır.
- 3 harfli olarak tanımlanan market zincirlerine devlet tarafından bu kadar taviz verilmemelidir.
- Türkiye çapındaki kasaplar Et ve Süt Kurumunun bir satış merkezi olabilir. Kasaplar dükkânlarında bu suretle et ve ürünlerini aynı fiyattan satabilir. Elektrik ve su maliyetlerini devlet tarafından karşılanması gerekir.
- Devlet süt fiyatlarına ilişkin (15.12.2022 tarihi itibariyle) süt satımına 5 TL aynı zamanda üreticiye de 5 TL teşvik vermelidir. Bununla birlikte vatandaş süte hem daha ucuz erişim sağlar hem de üreticisine katkısı artar.
- Kasaplara tavuk parçalama ve sucuk yapma konusunda yeniden serbestlik verilmelidir. Böylelikle vatandaş tavuk ve sucuğa daha kolay bir şekilde erişim sağlar.
- Zincir oluşturan kozmetik firmaları berber, kuaför ve güzellik salonu mesleklerinin yaptıkları işlemleri satılan ürün karşılığında yaptıklarından dolayı haksız rekabete sebep oluyorlar. Buna neden olan sebepleri sınırlandırarak çözüm yolu bulunmalıdır.
- Berber, kuaför ve güzellik salonlarındaki fiyat ücret tarifelerinde azami ve asgari haklar yeniden belirlenmelidir. Özellikle fiyat terörü ve hayal satan insanların önüne geçmek adına katma değer oranlarında maliye rakamları ile ilgili adımlar atılması gerekir.
- Berber, kuaför ve güzellik salonlarındaki ekipman cihazlarında %22 tüketim vergisi, hizmet sektörü olduğundan dolayı kredi kartı ile ödendiğinde %18 katma değer vergisi ve %3 komisyon bedeli ile birlikte toplamında %43 oranında olan tutar esnafın cebine girmeden çıkışı olmaktadır. Bu sistemin esnafa en yararlı şekilde düzenlenmesi gerekmektedir.
- Gıda terörü, haksız rekabet veyahut vatandaşın cebindeki parayla el uzatmak isteyenlere fırsat vermemeli.
- Biz Türkiye Cumhuriyeti’nde hizmet yapmaktan gurur ve onur duyuyoruz. Esnaf ve sanatkarlar olarak ayakkabısız gezeriz ama biz vatansız, bayraksız, vatansız, ezansız gezmeyiz.
ÇEVRİMİ İÇİ TOPLANTI İLE İLGİLİ
YAZILI VE GÖRÜNTÜLÜ HABERLER
- https://www.ahienstitusu.org/esnaf-turkiyenin-birligi-icin-her-zaman-hazir/85/
- https://www.ahienstitusu.org/esnaf-ekonomik-sikintilara-ragmen-devletinin-yaninda/86/
- https://www.esnafhabertv.com/kasaplar-federasyonu-baskani-osman-yardimci-atlet-kulot-satilan-yerde-gida-maddesinin-ne-isi-var/71308/
- https://www.esnafhabertv.com/tbkgf-baskani-bayram-karakas-gratis-gibi-markalar-haksiz-rekabete-sebep-oluyor/71295/
- https://www.youtube.com/watch?v=KiUrx7mUX2k
- https://www.youtube.com/watch?v=-2T_OKGsfik