Rapor-2 Kadın Esnaf ve Sanatkarların Üretim ve İstihdamdaki Rolü Raporu Yayımlandı

Kadın Esnaf ve Sanatkarların Üretim ve İstihdamdaki Rolü adlı çevrimiçi toplantı raporu yayımlandı.

                  

             

 

 

 

 

 

 

KATILIMCILAR: 

-Dünya Esnaf Sanatkarlar Derneği / Ahi Enstitüsü Başkanı FEHMİ ÇALMUK

-İstanbul Sahne Perde Film Eğlence Yerleri Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı TERLAN KAYA

-Tüm Güzellik Uzmanları Güzellik Salonu İşletmecileri ve Eğitimcileri Derneği Başkanı KEVSER GÜLCAN TOPÇU

-Diyarbakır Terziler Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı SANİYE ATMACA

-Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Genel Başkanı MERAL GÜLER

 

KONUŞMALAR

 

DÜNYA ESNAF VE SANATKÂRLAR DERNEĞİ AHİ ENSTİTÜSÜ BAŞKANI FEHMİ ÇALMUK: Değerli katılımcılar ben Dünya Esnaf ve Sanatkarlar Derneği, Ahi Enstitüsü başkanıyım. Bizim periyodik olarak İç işleri bakanlığı Toplum İlişkileri Genel Müdürlüğü ile birlikte yaptığımız bir proje var. Son projemizin adı, kadın erkek ahinin hedefi, Türkiye’nin birliği, üretim, istihdam seferberliği. Biz bu kapsamda Gaziantep ve Van illerini tamamladık, şimdi Eskişehir’e gideceğiz. Bu proje kapsamında 4 tane çevrimiçi toplantı öngördük. Biri, Türkiye’nin birlik ve bütünlüğünde esnaf ve sanatkarın rolü, geçen hafta iki federasyon başkanımızın katılımı ile yaptık. İkincisi, Kadın esnaf ve sanatkarların toplumsal üretimdeki rollerine ilişkin, kadın esnaf ve sanatkarların üretim ve istihdamdaki rolü. Bundan sonraki toplantıda da, sosyal güvenlik konusundan muzdarip çok ciddi bir esnaf kesimi var. Sosyal güvenlik konusunda yeni hedefler, alternatifler başlığıyla, esnaf sanatkarlarımızın beklentilerini alacağımız bir çevrimiçi toplantı da olacak. Şimdiden bu toplantıya da katılmak isterseniz bize şeref verirsiniz. 4. Ve son toplantım da Türkiye’de göçmenler diye bilinen, sığınmacılar diye bilinen ama geçici koruma statüsü altındaki sığınmacıların Türkiye’deki üretim ve istihdamdaki rolleri ile ilgili bir çevrimiçi toplantı yapacağız. Biz özellikle Gaziantep ve Van’da Suriyeli ve İranlı gelen sığınmacıların ekonomi ve istihdamı ile ilgili çekimler yaptık. Bununla ilgili de kısa bir film yayınlayacağız. Bugünkü toplantımıza ilk önce Diyarbakır Terziler Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Sayın Saniye Atmaca hanımefendiyle başlamak istiyorum. Başkanım Türkiye’nin en güneyinden, en önemli büyükşehrinden konuk, buyurun efendim söz sizin.

DİYARBAKIR TERZİLER ESNAF VE SANATKARLAR ODASI BAŞKANI SANİYE ATMACA: Çok teşekkür ederim sağ olun Fehmi başkanım, bu arada hep birlikte olmaktan çok mutluluk duyuyorum. Adım Saniye Atmaca. Diyarbakır Terziler Odası başkanıyım, Fehmi başkanımızın da dediği gibi, bu önemli toplantıyı düzenleyen ekibe çok teşekkür ederim, dahil olmaktan çok büyük keyif aldığım bir toplantı. Kadın, sanatsal üretim, istihdam derken aslında tam kendimi ifade edebildiğim bir platform olduğu için çok keyif aldım. Bizim mesleğimiz aslında terzilik mesleği şu an günümüzde terk edilmeye yüz tutmuş bir meslekler arasında yer almakta. Her ne kadar durum buyken, bizim kendi mesleğimiz eğitime, üretime ve istihdama yönelik bir meslektir. Ben öncelikle mesleğime ilk başladığım günden başlamak istiyorum konuya. Ben mesleğime 2006 yılında sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfı ile valilik tarafından sürdürülen iş edindirme projesi kapsamında ki ödenecek olan 15 bin liralık iş edindirme kredisi sunulmuştu ve 2 yıl sonra geri ödemesi başlayacaktı ve ben o dönemlerde terzilik yapıyordum ama evimin bir köşesinde yapıyordum. Böyle eşe dosta, çevreye dikiş dikerek evimin geçimini sağlamaya çalışıyordum ve hep bir hayalim vardı. Bir butik açayım, bir işletmem olsun hem kadınlara katkım olsun hem de ekonomik düzenimi kurabileyim diye, şimdi o dönemde de böyle bir kredi açıklandığı zaman bu bana çok büyük bir umut oldu. Yani ben başvurumu yaptım o dönemde ve vali yardımcısı Suat Seyidoğlu vardı o dönemde. Ben mülakata çağırıldım ve ben o dönemde nasıl bir mülakattan geçeceğimi bilmiyorum tabi ki. Suat beyin makamında ağırlandım, Suat Bey bana şunu sordu. Ne yapmayı düşünüyorsun yani ne yapabilirsin diye bende dikiş konusunda başarılı olduğumu ve butik açmak istediğimi, kadın kıyafetleri üretmek istediğimi söyledim. Suat bey bana dedi ki benim eşim falan markadan giyiniyor o dönem çok popüler bir marka vardı. Eşim bu markayı giyiyor sen bu kalite de bir kıyafet üretebilir misin diye sordu? Ben terziyim sonuçta kıyafetlerimi kendim dikiyorum ve orada üstümde ki kıyafetleri gösterdim. Üstümde bir kabanım vardı, bluzum, eteğim. Dedim sayın valim kıyafetlerimi kendim diktim başarılı olmuş mu sizce?  Böyle kalktım, döndüm. Suat bey bana, sen bu işi başaracaksın demişti o gün. Benim kredim onaylandı, işyerimi açtım, ödemelerim başladı. Bu süre içerisinde ben zamanla tanınan ve tercih edilen terzi haline geldim ve zamanla Terziler Odasının yönetim kuruluna alındım ve 2018’deki seçimlerde mevcut başkanımız artık başkanlığa devam edemeyeceğini işletmeyi bırakacağını artık yaşlandığını ve yorulduğunu söyleyince oda başkanı olarak benim aday olmamı istediler. Aslında benim hiç aklımdan geçen bir şey değildi, hiç düşünmediğim bir şey. Esnaflarla bizim birlik başkanımız odadaki arkadaşlarımızın ısrarıyla 2018’de ki seçimlerde tek aday olarak Diyarbakır Terziler Odası başkanı olarak seçildim ve bu şekilde yola devam ettim. Ve bu süreç içerisinde de birçok personel yetiştirdim. İşte mesleğim alanında eğitimler verdim. Çünkü kadınların sorununu bir kadın olarak en dipten en derinden yaşayan olarak bir kadın olarak, bir kadının ekonomik gücünü eline alabilmesi için hem ayakları üzerinde dimdik kimseye muhtaç olmadan yaşayabilmesi için ve aynı zamanda bilinçli bireyler yetiştirebilmesi için öncelikle eğitim sonra üretim ve istihdamın insan hayatında çok büyük etkisi olduğunu düşünüyorum. Çünkü şunu belirtmek istiyorum ki insan doğru eğitildiği zamana yüce bir varlığa organizmayken eğitilmediğinde ise maalesef dünyanın en tehlikeli parazitine dönüşebilecek durumda. Toplumun gelişmiş coğrafyalarına baktığımız zaman eğitiminde gelişmiş olduğu kanaatine varıyorum ve aynı zamanda işsizliğin yoğun olduğu bir topluma baktığım zaman da aslında meslek sahibi olamamaktan kaynaklandığının farkına varıyoruz. Çünkü eğitim olmazsa istihdam olmaz, istihdam olmazsa üretim olmaz ve üretim olmazsa maalesef ki tüketen ve devamlı tüketen toplumu bitiren bir parazit kolonisinden hiçbir farkımız olmaz. Umuyorum sadece tüketen değil tükettiklerini de üreten şuuru içerisinde toplum olma ilerleriz ve umuyorum hayata ve birçok hayatlara katkımız olur. Başkanım söz sizde Fehmi başkanım.

DÜNYA ESNAF VE SANATKÂRLAR DERNEĞİ AHİ ENSTİTÜSÜ BAŞKANI FEHMİ ÇALMUK: Çok teşekkür ederim. Bu arada yayınımıza çok değerli bir başkanımız daha katıldı. İstanbul Sahne Perde Film Eğlence Yerleri Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı, aynı zamanda Esnaf ve Sanatkarlar Kredi Kefalet ve Kooperatifleri Başkanı Sayın Tarlan Kaya hanımefendi, Sayın başkanım hoş geldiniz.

İSTANBUL SAHNE PERDE FİLM EĞLENCE YERLERİ ESNAF VE SANATKARLAR ODASI BAŞKANI TERLAN KAYA: Hoş bulduk hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum. İstanbul’dan Üsküdar’dan selamlar olsun. Başkanlarım merhabalar.

DÜNYA ESNAF VE SANATKÂRLAR DERNEĞİ AHİ ENSTİTÜSÜ BAŞKANI FEHMİ ÇALMUK: Aleyküm selam. Birazdan size söz vereceğim. Şimdi elbette ki Kevser hocam eğitim deyince Saniye Hanım sizin alanınıza geldi. Sizin birçok açıklamanızda eğitimin, eğitilmiş hem yeni dönemde kendini yenilemiş, inovasyon yapan, sürekli iyileştirme yapan bir sektörün oluşmasını arzu ediyorsunuz, Kevser Gülcan Topçu hanımefendi. Tüm Güzellik Uzmanları Güzellik Salonu İşletmecileri Eğitimcileri Derneği Başkanı aynı zamanda bir güzellik uzmanı aynı zaman da eski bir hemşire aynı zamanda da güzellik uzmanı eğitmeni. Evet değerli başkanım zatıalinizi dinlemek istiyoruz. Buyurun.

TÜM GÜZELLİK UZMANLARI GÜZELLİK SALONU İŞLETMECİLERİ VE EĞİTİMCİLERİ DERNEĞİ BAŞKANI KEVSER GÜLCAN TOPÇU: Öncelikle herkese hoş geldiniz. Bu güzel toplantıya bizi de davet ettiğiniz için teşekkür ederiz Fehmi Çalmuk. Gerçekten genelde bütün toplantılarınıza katılıyorum ben sizin.

DÜNYA ESNAF VE SANATKÂRLAR DERNEĞİ AHİ ENSTİTÜSÜ BAŞKANI FEHMİ ÇALMUK: Evet sağ olun

 

TÜM GÜZELLİK UZMANLARI GÜZELLİK SALONU İŞLETMECİLERİ VE EĞİTİMCİLERİ DERNEĞİ BAŞKANI KEVSER GÜLCAN TOPÇU: Her toplantınızda toplumun sorunlarını dile getirip ve kıymetli başkanlara söz hakkı veriyorsunuz. Bu çok kıymetli bir şey, neden çok kıymetli, biz sorunu konuşmadığımız zaman çözüm de bulamıyoruz. Yani ilk başlangıç startı sorunları konuşaraktan başlamamız gerekiyor. Sorunları ortaya koyarak başlamamız gerekiyor. Bu noktada ki sizin rolünüz büyük. Evet, Türk toplumunun, Türk kadınının özellikle gençlerimizin mevcut şu an da ki meslek erbaplarının hepsindeki yaşadığımız sıkıntı eğitim yetersizliği. Yani bu eğitim yetersizliği sadece diplomadan ibaret bir şey değil. Üniversite mezunu olsa dahi, kişi diplomasını almış olsa dahi yeterli eğitimi almadığı takdirde diplomasını bir işe yaramıyor. Bunun en acı örneğini karşımıza gelip de iş isteyen diplomalı meslektaşlarımız da yaşıyoruz. Maalesef ki bunun ta içerisine kadar detayına kadar ben analiz ettim şu sorunları ortaya çıkarıp hatta çözümü de önerisini de sundum fakat henüz bir icraatımız maalesef yok. Çünkü çok büyük bir yenilenme yapılması gerekiyor. Çok büyük bir eğitim reformu yapılması gerekiyor. Yani bizim almış olduğumuz eğitimleri bile kitaplarımızı bile güncellememiz gerekiyor. Çok eskiden yazılmış çok eski müfredatlarla verilen eğitimler hala devam ediyor. Belki üniversite hocaları kendilerini güncelleyerekten ortaya bir şey çıkarmaya çalışıyor fakat üniversitelerimizde de çok ciddi sıkıntı var. Maalesef ki yine başkan arkadaşlarımızın söylediği gibi eğitim çok çok önemli bunun için toplumu önce eğiteceğiz sonra istihdam sağlayacağız. İş vereceğiz, iş öğreteceğiz. Bunun için, bizler bunun için varız. Bunun için mücadele ediyoruz, bunun için çabalıyoruz. Tabi ki gücümüz yettiğince ben hep bundan yakınıyorum fikir var kapasite var eğitim var organizasyon her şey var. Fakat bizi destekleyecek bir güce ihtiyacımız var. Tabi tek yalnız başımıza bu bahsettiğim konular maalesef ki tek başımıza yapılacak şeyler değil. Oda dernek başkanıyım, oda başkanı olsam da tek başıma yapabileceğim bir şey değil. Daha büyük daha üst güçlerin bize bu fikirlerimize destek vermiş olması gerekiyor. Bizim yanımızda olmuş olmadı gerekiyor. İnanmadı gerekiyor ama oraya da bir eleştiri yapacağım. Şu an da toplumu yenilemek, toplumu ilerletmek, topluma ışık olmak yerine maalesef herkes kendi koltuğunun derdinde. Kendi mevcut düzenini korumanın derdinde, alt yapı Türkiye genelinde benim bu kadar ki birikim ile gördüğüm maalesef alt yapı şu anda gelecek için olan gençlik alt yapısı çok çok çok sıkıntılı ve biz burada çok büyük görevimiz var, yaş grubu olaraktan. Bizim topluma karşı bir görevimiz var, bunu yerine getirmek için size tekrardan teşekkür ediyorum. En azından derdimizi anlatacağımız bir platform var. Belki birileri sesimizi duyar. Bundan bir 35-40 yıl öncesine gittiğimiz takdirde hadi 40 demeyelim de 35 diyelim benim bir hayalim vardı. Diyordum ki işte o zamana çocuktum. Bizim ülkemiz bundan 30 yıl sonra ya da bulunduğumuz yer ya da eğitim seviyesi ya da insanlar 30 yıl sonra çok farklı olacağını hayal ediyordum. Şimdi o hayalimin olduğu yaştayım, olduğu yerdeyim. Geçmişe bir bakıyorum biz ilerlemedik geriledik. Şu anda çok üzüldüğüm zihniyetler var, çok üzüldüğüm geçmişteki dejenerasyonlar var. Yani biz çok güzel yerlere gelmemiz gerekirken çok ciddi anlamda dejenere olmuş bir toplumla karşı karşıyayız. Teknoloji ilerledi hayat daha kolaylaştı, her şey güzel olması gerekirken benim o zaman ki hissettiğim görmek istediğim ülke ile şimdi ki yaşadığım ülke yok yani ben geridekini özlüyorum. Gelecekle ilgili ümidimi kaybetmek istemiyorum. Bunun için mücadele ediyorum. Kendi çocuklarımız için kendi torunlarımız için ama çocukken hayal ettiğim bir durum da değiliz. Bunun için gerçekten üzülüyorum. Elimden geldiğince gücümün yettiğince dilimin döndüğünce de gençliğe ışık olmak için konuşuyorum, yol gösteriyorum, eğitim veriyorum, mücadele ediyorum, düşünüyorum, bu bile şok önemli. Artık insanlar bulunduğu pozisyonu analiz edemeyecek kadar düşünce yapısına sahip değiller. Yani mevcut bulunduğumuz toplum önce bir analiz etmemiz gerekiyor. Bunun içinde düşünmemiz gerekiyor. Yani çok kıymetli başkanlarım gerçekten toplumun çok önde gelen kişileri çünkü esnaf günde en az en küçük esnaf dahi günde en az 20-30 kişi ile muhatap oluyor. Yani bunu yıllara vurduğun zaman toplumun temel taşı esnaflar ve oda başkanları, dernek başkanları. Analizi en iyi analizi yapan kişiler bunlar. Bunların fikirlerine analizlerine yorumlarına dikkat vermek gerekiyor. Yanlarında olup destek olmak gerektiğini düşünüyorum. Diğer konuşmacı arkadaşlara da teşekkür ediyorum, görüşürüz.

DÜNYA ESNAF VE SANATKÂRLAR DERNEĞİ AHİ ENSTİTÜSÜ BAŞKANI FEHMİ ÇALMUK: Çok sağ olun değerli başkanım şimdi değerli konuşmacılar şöyle bir şey yapacağız. Biz bu konuşmalarımızı hem video ortamında hem video olarak değerlendiriyoruz hem de konuşmaların metinlerini deşifre ediyoruz, sözlerinizi haber yapısının yanında, önerilerinizi de kamuoyuna ilgili kurumlara da rapor halinde sunuyoruz yani suya yazılan yazı gibi bu çevrimiçi toplantıyı düşünmeyelim lütfen böyle bir değeri var. Evet, şimdi değerli başkanım İstanbul Sahne, Perde, Film, Eğlence Yerleri Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı aynı zamanda Üsküdar Kredi Kefalet Kooperatifleri Başkanı Sayın Terlan Kaya hanımefendiye sözü vermek istiyorum. Evet, başkanım zatıalinizi dinliyorum efendim.

 

İSTANBUL SAHNE PERDE FİLM EĞLENCE YERLERİ ESNAF VE SANATKARLAR ODASI BAŞKANI TERLAN KAYA: Öncelikle hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum. Kıymetli başkanlarım sizleri burada gördüğüm için çok mutlu oldum. İstanbul sahne, perde, film, eğlence yerleri evet Fehmi Bey böyle bir fırsat verdiğiniz için size ve bütün ekibinize, Betül hanıma emeklerinden dolayı teşekkür ediyorum.

DÜNYA ESNAF VE SANATKÂRLAR DERNEĞİ AHİ ENSTİTÜSÜ BAŞKANI FEHMİ ÇALMUK: Sağ olun.

 

İSTANBUL SAHNE PERDE FİLM EĞLENCE YERLERİ ESNAF VE SANATKARLAR ODASI BAŞKANI TERLAN KAYA: Şimdi üretim deyince nasıl üretelim ki, onu düşünmek lazım. Önce üretmenin ve istihdamın önünde ki engelleri kaldırmak gerektiğini düşünüyorum. Basit usul hataları çok büyük sıkıntılara mal olabiliyor maalesef. Mesela bir yönetmelik bit koordinasyon kurulu kararı birçok mesleği yok sayabiliyor. Sahne sanatları ihtisas odasıyız ama kültür bakanlığı özel proje desteklerini ticaret odası üyesine veriyor. Yani böyle bir şey olabilir mi? Şaka gibi bir şey ve sahne sanatları meslek kodları listesinde yok. Yani sahne sanatları, sanatkarlara yok sayılmış. Bahsettiğim konu ülkemizde kültür ve sanat alanını ilgilendiren bir durum, üzücü bir surum tabi. Yani bütün bunun Türkçesi ülkemizde sahne sanatları karanlıkta el avıyla dünyada ki çağdaşlara yetişmeye çalışıyor. Böyle bir hata olabilir mi, nasıl olabilir diye sormak gerekiyor diye düşünüyorum. Siz yazdınız da ben biraz dersime çalışarak geldim. Örnek vermek gerekirse sahne sanatları şöyle hemen göstereyim. Sahne sanatçıları şöyle bir belgemiz var. Bu belge esnaf ve sanatlar meslek kollarından alınmış bir belge. Eğlence dinlenme organizasyon başlığı altında yer alıyoruz. Ses ve sahne sanatçılığı diye yer alıyoruz. Tek bir başlıkta yer alıyoruz ses ve sahne sanatçılığı peki. Sizce bu başlık sahne sanatçıları meslek koluna yeterli mi? Anlatılabilir mi bu? Şimdi şöyle bir şey de var. Tiyatro ile ilgili yaptığımız çalışma var. Tiyatronun tanımlarını yaptık. 47 başlık altında yaptık. Burada tiyatronun oluşması bir araya gelmesi için bu 47 tane parçanın bir araya, mesleğin bir araya gelmesi gerekiyor. Meslek kolunun bir araya gelmesi lazım. Burada baktığımız zaman tiyatronun yapımcısı, yönetmeni, oyuncusu, bestecisi, aranjörü, editörü olmasa, saç sakal bıyık tasarımcısı, dans eğitimi olmasa bunlar bütün şekilde tiyatro çıkartamıyorlar, çıkaramazlar da. Şimdi 47 başlıkta meslek kolu var peki bunun sinema, film yapımcılığı nerede, bale nerede, opera bunun neresinde diye soruları sormak gerekiyor. Yapı sanatları yok peki şöyle yapalım. Yapı sanatlarında 15 başlık var. Yapı sanatlarında ki başlıklara baktığımız zaman burada boya, kimyasal ürünler imalatı var. Örnek verdiğimiz zamana yine boya kimyasal ürünleri ticareti var, camcılık var. Bunların her biri meslek kolu ama sahne sanatları, tek başına, tek başlıkta yapılmış. Yine bunumda geçtim. Ulaştırma hizmetlerine baktığımız zaman şu şekilde gösteriyorum. Faytonculuk bir meslek, minibüsçülük bir meslek, taksicilik bir meslek, şimdi burada baktığımız zaman yine meslek tanımlarında ulaştırma hizmetlerinde faytonculuk bir meslek, minibüsçülük bir meslek, otobüsçülük, taksicilik bir meslek bunlar meslek grubu sayılır ama maalesef opera meslek değil, bale meslek değil, film yapımcılığı meslek değil, kameramanlık bir meslek değil. Bunlar doğuştan sanatkar yani şimdi dünyanın en dâhisi ve sanatçısı diyorum çünkü batan savunmasında tüm cephelerde savaşı kazanmış ve ardından Türkiye Cumhuriyeti gibi bir ülkeyi kurmuş ve yüzyılların geri kalmışlığını geride bırakabilmek için devrimler yapmış ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün söylediği bir söz var. Hepimiz milletvekili olabiliriz, bakan olabilirsiniz hatta cumhurbaşkanı olabilirsiniz fakat sanatçı olamazsınız demiş. Ikincisi sanatsız kalan bir millet ile ilgili bir söz var uygarların doruğuna merdiveni sanattır. Bir millet sanattan ve sanatkardan mahrumsa tam bir hayata mağlup olamaz. Böyle bir ayağı topal, bir kolu çolak bir sakat ve aciz bir millet gibidir. Sanatsız kalan bir millet hayat damarlarından biri kopmuş gibi olur demiş, Mustafa Kemal Atatürk. Şimdi esnaf ve sanatkarlar ile tacir ve sanayici belirleme koordinasyon kurulu esnaf ve sanatkarlar meslek kollarında meslek dallarını değerlendirirken sahne sanatçılarını unutmuş veya sahne sanatlarından bir haberler sonuçta büyük bir hata yapılmış. Bu hatadan da kısa sürede dönülmesi gerekiyor çok acil olarak. Biz oda başkanlarım da buradalar, Anayasa 135. Madde bize yetkiyi vermiş. Eylemleri yapabilme yetkisi vermiş. Biz eksiklikler ile ilgili yazılar yazıyoruz ama bir türlü çözüme varamıyoruz. Bu şekilde istihdamı konuşabilir miyiz? İstihdam olabilir mi? Şimdi Anayasa 64 ‘devlet sanatı ve sanatçıyı korur. Sanat eserinin ve sanatın korunması, değerlendirilmesi, desteklenmesi, sanat sevgisini gerektiren tedbirleri alır’ diyor. Meslek kollarında sayılmayanlar tacir ve sanayici sayılmış, meslek kollarında yoksa zaten bizim ihtisas odalarımızın da dışına çıkıyorlar. Odaların kuruluş kanununda eksiklikler olduğunu düşünüyorum, başkanlarımda burada bana katılırlar diye düşünüyorum. Çünkü Anayasamızın 135. Maddesinin acilen gözden geçirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Oda başkanlarımızın, hepimizin buna benzer sorunları var. Eksiklikler tespit edilmeli ve birlikte çözüm yolları aramalıyız diye düşünüyorum. Duyarlılığınız için, bu fırsatı yarattığınız için, sorunların çözümleri için, size ve ekibinize teşekkür ediyorum. Bu çalışmalara gönüllü olarak destek verenlerde oluyor, onlara da teşekkür ediyorum.

DÜNYA ESNAF VE SANATKÂRLAR DERNEĞİ AHİ ENSTİTÜSÜ BAŞKANI FEHMİ ÇALMUK: Terlan hanım çok teşekkür ederim. Şimdi Terlan hanımın şöyle bir özelliği var. Esnaf mesleğinin tanımı ile ilgili de çok mücadele yaptı. Türk Dil kurumuna müracaat etti. TDK’de esnaf kelimesinin karşılığının gayet nezaketsiz, şık olmayan hem esnaflara hem de kadınlara yönelik geniş bir hakaret içeren bir açıklama olduğunu belirterek, yalnız tabii ki bir esnaf başkanı olarak kendisine ne üst kuruluşlar, biraz önce Kevser başkanımın dediği gibi ne federasyon ne konfederasyon destek olmadı. Şimdi odaların şöyle bir sıkıntısı var hani bilmiyorum değerli başkanlarım ne der. Sanki odaların tüzükleri, yönetmelikleri yeniden, format gerektirmeyecek bir şekilde, Anayasa kuralı gibi yazıldığı için, hiç değişime uğramayacak. Biz 1960’lı yıllarda çıkan esnaf kanunlarıyla bugünkü esnafı yönetmeye çalışıyoruz, meslek tanımları da buna dahil. Ve biz buradan üretim istiyoruz ve istihdamın sağlanmasını istiyoruz. Yani hepinizin bağlı bulunduğu alanların üretim kapasitelerini, istihdam kapasitelerini dikkate aldığımız zaman çok ciddi bir yapı olacağını düşünüyorum. Bunun için bizim üzerimize düşen görev, biz gazeteciyiz, yazarız aynı zamanda bir STK’yız. Sizin dilinizi, sizin sözünüzü daha yükseğe çıkartmak, daha görünür ve belirgin hale dönüştürmek için.

Evet, 2. Turda, Saniye başkanım iki başkanımı dinlediniz, sizin üretim ve istihdam konusunda özellikle kadın esnafların üstlendiği rollerle ilgili öngörünüz ne? Özellikle siz hani toplumsal olarak tabirimi mazur görün, toplumda geçmişte sürgün yeri gibi görülen, helan Diyarbakır denildiği zaman Türkiye’nin güneydoğusunda, çok önemli bir şehirdesiniz. Eskilerin deyimiyle doğunun Paris’inden, özellikle Diyarbakır ilindesiniz. Sizin özellikle kadın istihdamı, üretimi konusunda hem mevcutların eğitim ve organizasyonu hem de bu işe katılacaklara ilişkin, bu sektöre yeni gireceklere ilişkin düşünceleriniz nedir? Nasıl bir alternatif öneriyorsunuz?

DİYARBAKIR TERZİLER ESNAF VE SANATKARLAR ODASI BAŞKANI SANİYE ATMACA: Fehmi başkanım çok güzel bir soru bu. Diyarbakır biraz Türkiye genelinde bu Suriçi olaylarından dolayı terör mağduru olduğu için, akıllarda çok yanlış algılar var. Aslında Diyarbakır bir kadının özellikle yaşayabileceği ki size şunu samimi bir şekilde söyleyeyim, bir kadının yaşayabileceği en rahat şehir diyebilirim size. Evet, eski dönemlerde baya sıkıntılı günler yaşandı. Sadece kadın, çocuk, genç yaşlı değil herkesin yaşamış olduğu sıkıntılar vardı. Ama şu anda Diyarbakır’da ciddi anlamda büyük bir gelişme var. Ben sanırım 10 yaşlarındayken bir ansiklopedide, bir yerden edinmiş olduğum bir bilgiye göre Diyarbakır dünyanın 3. Kirli şehri olarak seçilmiş bundan bir asır önce diyebilirim. Bundan 35 yıl önce okuduğum bir bilgi, bir asır önce Diyarbakır dünyanın en kirli 3. Şehri seçilmiş düşünebiliyor musunuz? Şu anda Diyarbakır, Türkiye’nin en temiz, en güzel, en düzenli şehirleri arasında yer almakta. Bizim şehrimizde özellikle kadına büyük bir değer var. Mesela, toplu taşıma araçlarında bir erkeğin oturduğu yerde kadının ayakta durması mümkün değil. Her zaman kadına hürmet vardır, saygı vardır, kadın her zaman ön plandadır. Babama bir şey sorsam, kızım annen gelsin ona sorayım öyle der. Yani aile içerisinde de çevrede de kadına büyük bir değer var. Ben şu an Diyarbakır’da tek kadın esnaf başkanıyım, 42 oda var ve bütün bunların hepsinde sekreterlere kadar hepsi erkek, düşünebiliyor musunuz? Tek tük kadın sekreter var. Her gittiğimiz yerde Saniye Hanım kadın başkanımızdır, en güzel yer Saniye hanıma, Saniye Hanım bizim çiçeğimizdir, önemlidir, değerlidir. Bu değeri hissetmek gerçekten çok güzel, çok gurur verici bir şey, esnaflara gelince kadın esnaflar yeter ki işini çok iyi yapsın, bilinçli bir şekilde yapsın. Ve kadın esnaflar devamlı, toplumsal olarak diğer esnaflar tarafından da çok takdir edilir ve tercih edilirler. Bazı kadınlar var, işinden gücünden, çoluğundan çocuğundan çok fazla zaman ayıramaz, onlar istisna tabii ki. Çok istediği başarıya ulaşamamış kadınlarda var tabii ki ama işini gerçekten düzenli yapıp, emek sarf eden ve hedefine ulaşabilen kadın sayısı da çok fazla. Üretim konusunda da kadın istihdamı burada biraz daha ön planda çünkü Diyarbakır’da fazla sayıda tekstil merkezleri açıldı, özellikle giyim üretimi alanında bu merkezlerde çok fazla sayıda kadın istihdam edilmeye başladı. Bizim hedefimiz de öyle bir şeydi aslında yani bir üretim faaliyetinde bulunup, şu an küçük çaplı bir işletmem var tabii ki, ortalama 7 kişi çalışıyoruz. Bunu biraz daha genişletip, daha kapsamlı bir şekilde özellikle kadın istihdamına yönelik çalışmalar yapmayı tercih ediyorum. Mağdur kadın sayısı da tabii ki az değil. Bu anlamda kadınların öncelikle eğitim alıp, sonrasında üretime başlayıp, kendi ayaklarının üstünde durması çok önemli bir durum. Bu sıkıntıları yaşayan ve bize gelen, yanımızda çalışan birçok personelimiz oldu. Sonrasında eğitim alıp mesleğine başladıktan sonra bu eğitimin bilincine varmış ve artık birey olarak kendini ispatlamış insanlarda gerçekten çok umut vaat edici ve bunun devamlı olması kanaatindeyiz. Az öncede dediğim gibi, bu tür teşviklerle, eğitimlerle insan hayatına katkımız olur.

DÜNYA ESNAF VE SANATKÂRLAR DERNEĞİ AHİ ENSTİTÜSÜ BAŞKANI FEHMİ ÇALMUK: Başkanım, Diyarbakır’da kadın esnaf sayısı konusunda bir bilgi verebilir misiniz?

DİYARBAKIR TERZİLER ESNAF VE SANATKARLAR ODASI BAŞKANI SANİYE ATMACA: Diyarbakır’da tam olarak resmi bir bilgi elimde yok ama yüzdelikle belirtebilirim. Kendi oda esnafımdan yola çıkarak son 5 yıl içerisinde kadın sayısının %50 artmış olduğunun farkındayız. Toplam esnaf sayımız şu anda %30 lorda, tabi bu çok az bir sayı, bundan 5 yıl önce kadın esnaf %5 iken şu an %30larda. Son 5 yılda artış gördük, aslında bunun sebebi kadınlara verilen teşviklerin arttığını düşünüyorum. Bu teşviklerin biraz daha artması, kadınların bu teşvik ve kredilere ulaşmasının biraz daha kolaylaştırılmasını umuyorum. Çünkü bu teşvikler var olduğu sürece kadınlar biraz daha rahat hareket ederek kendi işletmelerini kurmayı düşünebileceklerdir.

DÜNYA ESNAF VE SANATKÂRLAR DERNEĞİ AHİ ENSTİTÜSÜ BAŞKANI FEHMİ ÇALMUK: Saniye başkanım çok teşekkür ederim. Kevser Gülcan topçu hanımefendi sizin sektör kadın esnafların çok yoğun olduğu bir sektörlerden biri ama çok önemli bir tehdit altında da bir sektör. Merdiven altı işletmeler, eğitimsiz çalışanlar hem de belgesi olmadığı halde birbirinin alanına geçen çok önemli bir sektör. Tedarikçilerin doları fırsat bilerek inanılmaz bir fiyat artışı yaptığını biliyoruz. Geçenlerde yaptığımız bir grup toplantısında çok ünlü bir kozmetik mağazasının da büyük süpermarketlerde stant açarak sizin mesleğinize yönelikte çok ciddi bir tehdit algısı içinde olduğunu da belirtiyoruz. Sizin bu sektör açısından kadın esnaf ve sanatkarların üretim ve istihdamı konusundaki önerilerinizi alabilir miyim?

TÜM GÜZELLİK UZMANLARI GÜZELLİK SALONU İŞLETMECİLERİ VE EĞİTİMCİLERİ DERNEĞİ BAŞKANI KEVSER GÜLCAN TOPÇU: Bizim sektörümüzün %90’ı kadın esnaftan oluşuyor. Kadın esnaftan oluşmasının avantajı da dezavantajı da var. Dezavantajı şöyle, maalesef ki sektörde eğitim almayan, eğitimi yetersiz olan, yıllar öncesinde ‘kuaföre verelim, güzellik salonuna verelim meslek öğrensin’, okumuyor diye çıraktan yetiştirilen bir sektör olarak ortaya çıkmış. Fakat şimdi üniversitemiz var, liselerimiz var, özel okullarımız var, eğitimle birlikte devam ediyoruz. Bu noktada kadın esnaf olmak, 1-0 sektöre geriden başlıyorsun. Yani etrafındaki bütün esnaflar erkek, seni yönlendirmeye ve yönetmeye çalışan çok fazla esnaf arkadaşlarımız var. Bir de mesleki olarak yeteri kadar mesleki itibara sahip değiliz. Bunun birçok sebebi var. Bu itibarı yükseltmek için çaba gösteriyoruz ama toplumun gözünde bir imaj oluşmuş, bu imajdan kaynaklı dezavantajlar yaşıyoruz. Bunların hepsinin çözümü belli, sorunları zaten bütün toplantılarda tek tek konuşuyoruz. Sorunlar bundan ibaret değil. Tabii ki tedarikçilerin fırsatçılıkları, merdiven altı işletmeler, eğitimsiz kişilerin salon açmasına müsaade yani şimdi bunlar göz ardı ediliyor. Şimdi yine esnaf odalarına biraz yükleneceğim ama her seçim öncesi bir vaatte bulunuyorlar, ruhsatsız işyerlerini kapattıracağız diye. Ama maalesef toplum olarak oyla geldikleri için, oy kaygılarından kaynaklı, imaj kaybetmek korkusuyla ruhsatsız işyerleri hala açık. 5 yıl ruhsatsız devam eden güzellik salonları var, kuaförler var. Hiçbir şekilde bunlara müdahale edilmiyor. Ben hep şunu savunuyorum, güncelleme eğitimi planlanması gerekiyor. Konuşmamın başında da söyledim. Bundan 20 yıl önceki bir müfredatla eğitilen bir güzellik uzmanı yeterli değil. Çünkü biz insana dokunuyoruz, diğer başkan arkadaşlarım yanlış anlamasın lütfen söylediklerimi. Mesela, bir kumaşı kestiniz, kumaşı istediğiniz gibi yapamadınız, kaybınız o kumaşı bırakıp yeni bir kumaş almak. Ama bizim mesleğimizde yaptığınız bütün hataların telafisi yok çünkü canlının üzerinde işlem yapıyoruz. Olmadı, atayım, sileyim, yenisini yapayım diyemiyorsunuz. Yaptığınız işlem 4 4’lük olmak zorunda, kişiye özel olmak zorunda, sağlığı bozmaması gerekiyor. Bunların hepsini bir araya getirdiğiniz zaman öyle bir meslek çıkıyor ki ortaya, sağlıkla eş değer bir meslek yani insan sağlığına eş değer bir sektör haline geliyor. Nasıl ki hastanedeki bir doktor defalarca eğitim alıyor, sürekli güncelleniyor, mesela bir ilacı bugün kullanıyorsun ama 3 ay sonra bir yayın çıkıyor, o ilacın satılması dahi kaldırılıyor. Ama güzellik sektöründe böyle bir şey yok. Güzellik sektörü tamamen denetimsiz bir halde, kullandığımız malzemeler denetimsiz, yapılan uygulamalar denetimsiz, yetki belgeleri kontrolsüz. Yani şöyle, ben burada konuşuyorum, birinin yaptığı yanlışı ön plana çıkardım, ben denetleniyorum, senede 10 defa denetleniyorum, neden çünkü konuşuyorum, yanlışları söylüyorum. Fakat ruhsatsız işyerleri denetlenmiyor. Denetlenmiş olsa şu andaki mevcut işletmelerin %30’u kapanır. Çünkü ruhsatsız, yetkisiz, belgesiz, eğitimsiz, kontrolsüz ve hijyen olmayan ortamlarda hizmet veriliyor. Tabii ki biz esnafımıza sahip çıkmak istiyoruz, düzeltmek istiyoruz, o insanları da topluma kazandırıp, o insanların da işyerlerinin kapanmasını istemiyoruz. Ama bunun çözümü eğitim, güncelleme eğitimi ile sektörün tamamına, şu yıldan önceki, şu diplomalı kişiler bu eğitime tabi olmak zorunda gibi, destekli bir eğitime tabi olunması gerekiyor. Ruhsatların kişilerin kendilerine ait olması gerekiyor. Franchasing verilmemesi gerekiyor. Başkasının üzerinden işyeri açılmaması gerekiyor. Bu bizim sektör için olmazsa olmazlarımız ama bunların hiçbirisi uygulanmıyor, yapılmıyor. Tam tersi uygulanıyor ve ortaya bir sürü mağdur insan çıkıyor. Ortaya bir sürü mağdur esnaf çıkıyor. Sadece müşteri de değil esnaf ta bundan mağdur oluyor. Esnaf neyin yanlış neyin doğru, neyin yetkisi dahilinde olduğunu bilmiyor. Esnaf almış olduğu eğitimin, bir firma tarafından verilen sertifikanın yeterli olduğunu düşünüyor. Esnaf bunu bilmediği için yaptığı hatanın da farkında değil. Şimdi öyle bir toplumun içerisindeyiz ki doğruyu konuşan yanlış gibi algılanıyor. Yani doğruyu insanlara anlatmakta güçlük çekiyoruz. Biz daha yanlışı düzeltme aşamasına geçemedik bile. O yüzden ben bu kadar süredir bunun mücadelesini veriyorum ve kendimce şu kararı aldım. Ben kendi haddimi, sınırlarımı, gücümü biliyorum, benim yapabileceğim şeyler değil. Sorun tespitini yaptık, bunları yeni yapmadık, yıllardır konuşuyoruz ama bir derneğin, bir odanın gücü buna yetmez. Bunun kanunla, devlet büyüklerimizin desteğiyle olabileceği kanaatindeyim. O yüzden şahsi çabam yerine böyle platformlarda konuşmaya devam ediyorum. Kesinlikle güzellik ve kozmetik sektörü için, insanla çalıştığımız için, insana dokunduğumuz için, mutlaka eğitimin güncellenmesi gerekiyor. Bunun içinde mutlaka bir kanun hazırlanması, çıkarılması ve bunun zorunlu hale getirilmesi gerekiyor. Herkesin salon açmasına, herkesin bu hizmeti vermesine müsaade edilmemesi gerekiyor. Hatta çok daha ileri gidiyorum, eğitimcilerimizin eğitilmesi gerekiyor. Çünkü onların eğittiği öğrencileri biz işe almıyoruz, alamıyoruz. Normal bir uzman olarak, usta olarak mezun olması gerekirken, diploma ustalık diplomasına denk geliyor ama bir ustanın kapasitesine sahip mezun olmuyorlar. Dolayısıyla eğitimcinin eğitilmesi ve sonrasında da diğer sorunların çözülmesi gerekiyor.

DÜNYA ESNAF VE SANATKÂRLAR DERNEĞİ AHİ ENSTİTÜSÜ BAŞKANI FEHMİ ÇALMUK: Hoş geldiniz değerli başkanlarım bu arada çevrimiçi toplantımıza biraz gecikmeli de olsa çünkü iletişimde zannederim bir sorun yaşadık. Türkiye’nin çok önemli bir kuruluşu ve bu konuda özellikle kadın üretim ve istihdamı konusunda yıllarını vermiş değerli başkanımız var Meral Gürel hanımefendi değerli başkanımız hoş geldiniz. Size Terlan hanımdan sonra söz vereceğiz telafi edeceğiz. Hoş geldiniz.

 

TÜRK ÜNİVERSİTELİ KADINLAR DERNEĞİ GENEL BAŞKANI MERAL GÜLER: Hoş bulduk teşekkürler. Teşekkür ediyorum çağrınız için.

 

DÜNYA ESNAF VE SANATKÂRLAR DERNEĞİ AHİ ENSTİTÜSÜ BAŞKANI FEHMİ ÇALMUK: Terlan başkanım iki konuşmacıyı dinledik sizin sektörde kadın istihdamı, kadınların üretimdeki rolüyle ilgili bir denge hesabı var mı?  Sektördeki durum nedir? Kadınlara yönelik bir pozitif ayrımcılık yapabilir miyiz? Bu konuşulabilir mi? Bu konuda beklentileriniz ve önerilerinizi almak isterim.

 

 

İSTANBUL SAHNE PERDE FİLM EĞLENCE YERLERİ ESNAF VE SANATKARLAR ODASI BAŞKANI TERLAN KAYA: Şimdi bizim sektörle ilgili olarak %50’nin üzerinde kadın istihdamı var. Özellikle tiyatrolara çok yoğun bir ilgi var. Film, sinema sektöründe de aynı şekilde. Şimdi arkadaşların konuşmalarını dinledim ve kısaca notlar aldım. Hepimizin sorunu hemen hemen aynı, Kanunların oda kuruluşlarına göre anayasa 135’in ruhuna uygun hale getirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Odaların kuruluş kanununa göre.  Yapısal sorunlar var. Yapısal sorunları aşarsak sektör kendi içinde zaten %100 artış sağlayacak. Nasıl artış sağlayacak? İstihdamda artış sağlayacak hem de büyüme artışı sağlayacağına inanıyorum ben ve biz dünyanın merkezinde olan bir yeriz mesela ses sanatları, film dışında bizim ihracatımız yok şu anda dünyanın her tarafına filmleri ihraç ediyoruz. Görüyorsunuz, takip ediyorsunuzdur. Hem Asyalı hem Avrupalıyız. Tiyatro turnelerimizde de neden Asya’ya ve Avrupa’ya da turneler yapılmasın bunları yapanlar bizim arkadaşlarımız olmasın biz bunları istiyoruz ve bu potansiyellere fazlasıyla sahibiz. Yine odaların kuruluş kanunlarını tekrar gözden geçirdiğimizde şöyle ki odaların kuruluş amacında; mesleklerin önündeki engelleri kaldırmak, meslek disiplini sağlamak, meslek ahlakının gelişmesini sağlamak; mevcut kanunlara göre hareket etmek. Peki bunu nasıl uyguluyoruz? Nasıl denetleyebiliyoruz? Denetleme yetkimiz var mı? Bunları sormak, sorgulamak gerekiyor. Mevcut kanunlara göre benim oda üyemin başına gelen bir şikayeti anlatacağım size. Geçtiğimiz aylarca bir üyemizin projesi çalındı. Bu projeyi yapmak, hayata geçirmek o kadar kolay bir şey değil tabi. Oda üyesi olmayan kişilerin yanına yaptıkları hep kâr kalıyor.  Kevser başkanımın anlattığı şeyleri tekrar etmek istemiyorum ama denetleme merciimiz olmadığı için hep aynı sıkıntıları yaşıyoruz. Geçtiğimiz aylarda oda üyemizin şikayeti üzerine projesi çalındı ve biz birliğine yazı yazdık bir yazımıza gelen cevap karşı taraf oda üyemiz olmadığı için hiçbir işlem yapılamayacağı. Altını çizerek söylüyorum. Karşı taraf ticaret odasının üyesiydi bununla ilgili bize gelen cevap da bununla ilgili hiçbir şey yapılamayacağıydı. Ben bu yazıyı okuyunca üzüldüm. Biz burada neyiz, neciyiz, kimiz? Bizim yetkimiz ne? Görevlerimiz ne? Bize sınırlanan bir çizgi ya da bir şey yok. Biz gidip istediğimiz gibi denetim de yapamayız. Yapamıyoruz da. Bununla ilgili biz hiçbir işlem yapamadık. İşlem yapamadığımız içinde bu kişinin yanına yaptığı kâr kaldı tüm odalar anayasa 135’e göre kurulduğuna göre anayasanın bütünlüğü gereği oda üyelerimizin yaptırımlar yapılması gerekiyor. Yaptırım gücümüzün olması gerektiğine inanıyorum. Mesela biraz evvel anlattığım örnekte, oda üyesi olanın projesi çalındığı dediğim örnek, nasıl komisyonlarımız var tacir belirleme komisyonu böyle komisyonlar kurulabilir. Böyle benzeri komisyonlarda da yine bizler de görev alabiliriz. Burada yapanın yanına kar kalmaması lazım. Böyle yapanlara örnek olması lazım bunun önüne geçmemiz gerektiğini düşünüyorum. Meslekle ilgili çok büyük sıkıntılar var evet ama her şekilde boşluklar var boşlukların öncelikle doldurulması gerektiğine inanıyorum. Bununla ilgili sorun varsa çözüm önerileri de illaki bizdedir. Biz oda başkanlarına çok büyük görev ve sorumluluk düştüğünü düşünüyorum. Teşekkür ediyorum.

DÜNYA ESNAF VE SANATKÂRLAR DERNEĞİ AHİ ENSTİTÜSÜ BAŞKANI FEHMİ ÇALMUK: Sağ olun. Terlan başkanım bu arada güzellik sektörü de Saniye hanımın başkanı olduğu terziler de sizin sektörünüzü tamamlayan sektörler onlar kadar güzel makyaj yapabilirlerse, ne kadar güzel kıyafet dikebilirlerse o kadar ihraç malı olacak ürünleri üretebilirsiniz.

İSTANBUL SAHNE PERDE FİLM EĞLENCE YERLERİ ESNAF VE SANATKARLAR ODASI BAŞKANI TERLAN KAYA: Hem sinema sektöründe hem tiyatroda kostüm olmazsa olmuyor. Kostüm, kuaför, güzellik makyaj hepsi bir bütünleyici ama eksiklikler var meslek kolu yok, tanımı yok.

DÜNYA ESNAF VE SANATKÂRLAR DERNEĞİ AHİ ENSTİTÜSÜ BAŞKANI FEHMİ ÇALMUK: İşte bugün de böyle bir denk geldi. Şimdi değerli başkanlarım Meral Hanım, tekrar hoş geldiniz.  Bizim şimdi bugünkü toplantımızda üç tane değerli başkanım var. Saniye hanım Diyarbakır Terziler Esnaf Odası Başkanı. Terlan hanım İstanbul’da. Telaffuzumda eğer bir sıkıntı olursa Terlan hocam beni mazur görün perde sahne oyuncularıyla ilgili Türkiye de kurulmuş tek oda başkanı aynı zamanda Üsküdar Esnaf Sanatkarlar Kredi Kooperatifi Başkanı.

İSTANBUL SAHNE PERDE FİLM EĞLENCE YERLERİ ESNAF VE SANATKARLAR ODASI BAŞKANI TERLAN KAYA: Sahne sanatçıları diyebilirsiniz Fehmi Bey. Kısaca Sahne Sanatçıları Esnaf Odası.

DÜNYA ESNAF VE SANATKÂRLAR DERNEĞİ AHİ ENSTİTÜSÜ BAŞKANI FEHMİ ÇALMUK: Kısaca sahne sanatçıları diyelim. Kevser başkanım da Ankara’da tüm güzellik salonları ve eğitmenleri derneğinin başkanı. Meral başkanım konuşmacıları katıldığınız yerden dinleme imkanınız oldu. Bizim projemizin bugünkü çevrimiçi toplantımızın amacı şu kadın esnaf ve sanatkarların üretimde ve istihdamdaki rolleri üzerine çevrimiçi yaptık tekrar katıldığınız için teşekkür ederim söz sizin.

TÜRK ÜNİVERSİTELİ KADINLAR DERNEĞİ GENEL BAŞKANI MERAL GÜLER: Başkanım çok teşekkür ediyorum ben KAiSDER adına katılıyorum. Kadın İşveren ve Sanayiciler Derneği. Ankara’dayız biz. Yaklaşık 7 yıl önce kurduk derneğimizi. Gerçekten Ankara’da artık adı geçen bir dernek oldu. Ben aynı zamanda Türk Üniversiteli Kadınlar Derneğinin genel başkanıyım. Genel merkezimiz İstanbul’da ve birçok ilde şubelerimiz var. Mehlika arkadaşımla konuştuk ve ben dedim tabii ki ne olursa anlatırım bu konuyla ilgili. Bütün kadınların hep aynı sorunları. Ben kimyacıyım ve bizim kimya analiz cihazları getirten ithalat yapan bir firmamız var. Arkadaşlarımla ortak beş ortağız. Dördü erkek bir tek ben varım kadın. İnanın bütün sektörler Türkiye de artık hemen hemen erkek egemen sektör. Ben sektöre ilk başladığımda 85 yılıydı okulu bitirdikten sonra başladım bu mesleğe iki yıl da master yaptım. Yurtdışında bile bu cihazların satışını yapan kadın yoktu. Benim Türk olduğuma inanmıyorlardı. O kadar geri görüyorlar ki Türkiye’yi bizler gerçekten her zaman emek veren kadınların her zaman mücadele ediyoruz her konuda. İster işveren olsun ister çalışan olsun ve herhangi bir işte evde emek gösterenler ev işçileri diyoruz ona çünkü onlarda işte çocuklarına bakıyorlar yaşlılarına bakıyorlar. Her türlü çalışmayı gösteriyorlar hatta daha bile zor olduğunu düşünüyorum. Çalışan kadın hiç olmasa işe gidiyor bırakıyor evi. O yüzden hep emekçiyiz her zaman bu işin içerisindeyiz mücadele ediyoruz. Onun için birbirimize destek olmalıyız diye düşünüyorum. Ben onun için katılmak istedim aslında. Nasıl birbirimize destek olabiliriz diye her zaman. Çok kötü günler geçiriyoruz ekonomik sıkıntı içerisindeyiz. Bu en küçük esnaftan tutun en büyük sanayici kadına kadar veya erkek herkesin şu anda birbirine destek olması gerekiyor. Ekonomimiz kötü. Biraz önce Kevser arkadaşımız anlattı galiba bu özellikle kimyacı olduğum için de bunları takip ediyorum. Malzeme oluyor tıp dünyasında ilaçta bunlar hemen atılıyor yanlış gelen bir şey ama güzellik salonlarında atılmıyor. Biz de korka korka gidiyoruz kadınlar olarak. Bütün her şeyin başı denetimden geçiyor ama o kadar çok şey denetimsiz ki. Bakın ben kimya analiz cihazı satıyorum.  Aflatoksin diye bir madde var bilir misiniz bilmem.

Bu aflatoksin çerezlerde, kuru incirde, fındıkta özellikle bulunuyor. Küf ve kanserojen, Bunun yurtdışında limiti 0,3 Türkiye’de 3. Pestisit diye bir madde var aflatoksinde bir pestisit ama böcekler için gıdalara atılan maddeler bunlar. Türkiye’de denetimi yok. Çok kolay bilirsiniz Genetiğiyle Oynamış gıdalar var. Denetimi yok Türkiye’de. Bütün dünya bunları kısıtlıyor. Belirli oranlar getiriyor. Vücudun kaldırabileceği kadar veya tolere edebileceği diyelim ama Türkiye’de bunların sınırları yok. İnanın hepimiz o kadar mağduruz ki bu konuda.

Biz Tarım müdürlüklerine, gıda kontrol laboratuvarlarına veriyoruz bu cihazları veya Diyarbakır’da o tarafta Gaziantep’te, Maraş’ta, Antep fıstığında çok analiz yapılıyor mesela onlara satıyoruz bu cihazları. İnanın limitleri o kadar yüksek ki. Bu cihaz bunun için alınmış gelmiş yurtdışından adam limitini ayarlamış cihazın 0,3 bu bizde 3. Yani cihaz şaşırıyor bu ne kadar yüksek bazen analiz yapamıyor. O yüzden hepimiz bu denetimlerden, yani denetim olsa bile Türkiye’de sorumsuzca yapılan uygulamalardan hepimiz şikâyetçiyiz. Bir güzellik salonunda tabii ki ehli kişiler olması lazım. Yıllar önce oraya açmış ama bir sürü şey başına gelmiş veyahut işte sahne sanatçıları için kumaşlar aslında kanserojen onların içerisindeki boya maddelerinde kanser yapan malzemeler var. Bunun analizi gerekiyor ama yapılmıyor.

Mesela sütte su analizi yapıyoruz biz Türkiye’de. Yurtdışı diyor ki neden Türkiye’de sütte su analizi yapılıyor şaşırıyor. Sütte su mu oluyor diyor bizde tabi suyu koyuyorlar içerisine. Buna benzer bir sürü şey. O yüzden sizlerin de yardımlarıyla biz de tabi denetlemeler olsun istiyoruz. Birtakım limitler gelsin her türlü yediğimiz, içtiğimiz, giydiğimiz her şeye. Bunları istiyoruz bunlar için mücadele ediyoruz. Başkanım bizim kadınların mücadelesi daha büyük her türlü iş bulmada sorun yaşıyoruz. Ben mesela kendi iş yerim olarak kadın istihdamına fazlaca önem veriyorum. Özellikle bizim dernek arkadaşlarımız da bu şekilde. Hatta bir diş hekimi arkadaşımız var hiç erkek yok çalışanları olarak. Bu tür şeyleri destekliyoruz biz kadın istihdamı önemli. Kadınlara mobing uygulanıyor buradaki arkadaşlarımızda bunu biliyorlar, belki söyleyeceklerdir belki söylemişlerdir. Çalıştıkları yerlerde mobing uygulanıyor. Hem esnafa uygulanıyor hem orada çalışan kadınlara. Mühendis kadınlara uygulanıyor. Her türlü mobinge maruz kalıyoruz. Bunların hepsinin engellenmesi için aslında hep birlikte iş birliği yapmalıyız. Sizlere de çok rol düşüyor erkekler olarak ve başkanlar olarak. Bütün dileğimiz bu ben şimdilik bu kadar söyleyeyim. Sıkıntılar çok büyük onlara değinmek istedim. Teşekkür ediyorum.

DÜNYA ESNAF VE SANATKÂRLAR DERNEĞİ AHİ ENSTİTÜSÜ BAŞKANI FEHMİ ÇALMUK: Çok teşekkür ederim Meral başkanım.  Değerli katılımcılar şimdi zatıalinizden şöyle bir şeyim var değerli konuşmacıları dinledik son söz olarak eğer katkı sağlamak istiyorsanız Saniye başkanımdan başlayalım. Hem toparlama yapalım hem de bitiş konuşmasını zatıalinizden arz ediyorum efendim.

DİYARBAKIR TERZİLER ESNAF VE SANATKARLAR ODASI BAŞKANI SANİYE ATMACA: Fehmi Başkanım teşekkür ederim kadın istihdamı kadın eğitimi kadın esnaf kadın sanatkar bunların aslında artması gerekiyor evet bu artış için neler yapmamız gerekiyor Nasıl bir çaba sarf etmemiz gerekiyor az önce arkadaşımızın da dediği gibi Kevser Hanım'ın dediği gibi Öncelikle eğitimcinin eğitilmesi gerektiği gerçekten çok önemli bir durum ben kendim de Bir eğitimci olarak eğitimin ne kadar eksik kaldığının farkındayım çünkü şu an mesleki eğitimlerdeki eğitimciler halk eğitim merkezlerindeki eğitimciler bazen bizim çıraklarımız kadar bizim yeni yetişmiş çıraklarımız kadar bir bilgiye sahip donanıma sahip olmayabiliyorlar eğitimi eksik kalmış eğitimcinin ne kadarlık katkısı olabilir En başta eğitimle başlanılması gerektiğini düşünüyorum ve aynı zamanda ben ayrıca bizim odamızla alakalı Aslında sorumuz yeri gelmişken bunun dile getirmek istiyorum bizim terzilerimiz üretme faaliyetine yönelik yani zanaatkardır ve üretirler bunun yanı sıra konfeksiyoncular odası ise sadece satış potansiyeline sahiptir, bunlar da üretme potansiyeli yoktur ama şöyle bir durum da var mesela eğitimlerde bizim odadan bilirkişi getirilir mesleki eğitimde alınan belgeler bize gönderilir, imza yetkisi bizim odadadır. Ama bu kişiler eğitimini aldıktan sonra işletme açan kişiler direkt konfeksiyon odalarına kayıt yaptırır çünkü NACE kodları Konfeksiyon Odasına uyumludur. Bu durumda şöyle bir sıkıntımız oluşmakta bizim terziler biraz daha işletmesine genişletip büyüttüğü zaman bireysel değil biraz daha seri çalışmaya başladığı zaman konfeksiyoncular odasına geçiş yapıyor aslında konfeksiyoncular satıştan sorumludur. Üretim faaliyetlerine terzi yapar Ben bunu bakanlıkla da görüştüm bir ara beni NACE kodlarını düzenleyen bir mühendise yönlendirdiler bana açıkladığı konu şu, terziler ölçü tekniği ile çalıştığı için perdeciler de terzilere bağlıdır ölçü tekniği ile çalışırlar konfeksiyoncu kendi ürününde üretebilme yetkisi olduğu için imalata geçiş yapan kişiler konfeksiyoncuya geçer ama şurada şöyle bir eksik var konfeksiyoncu o ürünü üreteceği zaman bir terziden destek alması gerekiyor kendi başına o iş yapamaz, konfeksiyoncu sadece satış yapabilir yanında bir terzi olmazsa o ürünün kalıbını çıkartamaz. Ürününü üretemez imalatını yapamaz kendisi sadece satış yapabilir. Bu göz ardı ediliyor bu durumda ne oluyor terzi sayımız azaldı biliyorsunuz ki eskisi gibi değil hazır giyim sektörü çok ilerlediği için bu arada, terziler şu anda bu hazır alınan kıyafetleri tamirini yapma durumunda şu anda. Yani tersler artık ısmarlamadan çıkıp tamirciliğe başladı ki o kadar büyük o kadar önemli bir meslek ki bu dümdüz bir kumaşı sanata çeviren esnaflar bunlar ama hazır kıyafetin artık tamirini yapacak duruma geldiler. Azalma sayımız da şöyle kendini geliştiren biraz daha güncelleyen esnaflar biraz daha yenilik kazanan esnaflar ilerlediği zaman biraz daha mesleğini ilerlettiği ettiği zaman terziler odasında değil de konfeksiyoncular odasına geçiş yapmaya başladı. Bu durumda terzi saysa azaldı ve odadaki esnaf sayımız da böylece azalmaya başladı. Bu bizim için ciddi bir sorun bu nasıl iyileştirilebilir NACE kodlarımı değiştirilir veya bizim NACE kodlarımız mı değiştirilir veya bizim kodlarımız aynı kalıp bizim odamıza mı tanımlanır veya odalar mı birleştirilir buna bir çözüm getirilmesi gerektiğini düşünüyorum onun dışında sorunuz varsa sizi dinliyorum Fehim başkanım.

DÜNYA ESNAF VE SANATKÂRLAR DERNEĞİ AHİ ENSTİTÜSÜ BAŞKANI FEHMİ ÇALMUK: Çok teşekkür ediyorum Saniye başkanım, biz esnaf mesleğini anlatırken şöyle anlatıyoruz yap satçılar, al satçılar, siz yap satçısınız. Bunun gibi bunda da imalata yönelik bir şey yapması çünkü sanatkara özel katma değer ve bir öncelik ve imkan doğurması lazım. Bir mühendislik baktığı zaman ölçüm anlamıyla yapıyorsunuz ona bakarsanız duvar ustası da ölçüm kriterine uygun yapıyor bari onu da dahil etsinler odaya üye yapsınlar. Bu mantık doğru bir mantık değil. Federasyonun, konfederasyonun kurulacak bu NACE kodları ile ilgili geleneksel bir itirazını, itiraz kültürünü geliştirmesi lazım diye bunu düşünüyorum. Şimdi sözü Kevser başkanıma vereceğim, Kevser başkanım bu bölümde hem değerli konuşmacılar ekleyeceğiniz son olarak belirtmek istediğiniz üzerinde durmak istediğiniz konu başlıklarınızı almak istiyorum, buyurun.

TÜM GÜZELLİK UZMANLARI GÜZELLİK SALONU İŞLETMECİLERİ VE EĞİTİMCİLERİ DERNEĞİ BAŞKANI KEVSER GÜLCAN TOPÇU: Teşekkür ederim Fehmi Bey kıymetli başkanlarım bu toplantının sonunda eğitimcilerin eğitilmesi gerektiği noktasında bana vermiş olduğunuz destek için şimdiden teşekkür ediyorum. Benim en önce yapılması gereken aciliyetle yapılması gereken konunun bu olduğunu bütün toplantılarda söylüyorum. Bütün toplantılarda kendimi ifade ettim sizler de beni anlamışsınız konuşmalardan bunu anlıyorum 30 yıl önce eğitilmiş bir insanın eğittiği öğrencinin bizim şu an günümüzde bir faydası yok ki korkmakta çok haklısınız Ben işimize çok fazla öz eleştiri ve çözüm odaklı olarak bunları konuşuyorum maalesef ki sektörümüzdeki yetersiz eğitimsiz yetersiz eğitimli ve merdiven altı işletmeler yüzünden sektörümüzün imajı çok kötü durumda bunu toparlamakta güçlük çekiyoruz bu bizim müşterimize de yansıyor kişi bazında güvendiği kişiye gitmek istiyor yani her güzellik salonuna ya da her kuaföre gidilmez mantığı bir meslek için çok kötü biri var buna yıkmanın tek bir yolu var eğitim başka bir çaresi yok güncelleme eğitim yapıldıktan sonra Evet o zaman istihdam artacak nasıl artacak istihdam Benim şu anda 10 tane şube açma potansiyelim var minimalde fakat personel yok yeterli personel olmadığı için istihdam sağlayamıyorum Yani benim kendi kapasitemin onda birini ya da %1'ini kullanıyorum Neden %1'ini kullanıyorum istihdam sağlayamadığım için sokakta bir sürü mezun insan var ya da mezun olmayıp yani yetiştirebileceğim kişi var iki türlü problem var birincisi eğitimin yetersiz olması ikincisi dejenere olmuş bir toplum Bu da şu anlama geliyor ben eğitimciyim kendi işletmem de diploma da verebiliyorum. Aynı zamanda eğitim kurumuyum fakat öyle bir gençlikle karşı karşıyayız ki bir tanesine bir değnekle dokun beni Osman yap ben birdenbire yüksek maaş almaya başlayayım diyor. Burada da bir çatışma yaşıyorum yani yetiştirmekte de zorlanıyorum çünkü zihniyet olarak kolay para kazanmam lazım hızlı öğrenmem lazım şimdi bizim mesleğimiz şöyle düşünüyorum. Hepimiz aşağı yukarı akranız oda başkanısınız, yetki sahibisiniz, eğitimlisiniz acemi birinin elinde kendinize işlem yaptırmak ister misiniz ya da yetersiz birinin elinde kendinize işlem yaptırmak ister misiniz? Bu noktada yetki bizde yetki bizde olduğu için biz uygun gördüğümüz kişiye ustalık verebiliriz uygun görülür bizden icazet aldığı zaman ancak imzaladığımız zaman o belge veririz ama böyle bir saygı da yok maalesef çünkü neden böyle bir saygı yok bir başkası onu yetişmeden de uzman pozisyonuna sokabiliyor. Çünkü kendisi de yetişmemiş böyle bir kısır döngü devam edip gidiyor. Dolayısıyla yine geldiğimiz nokta aynı maalesef lise ve üniversite öğretmenlerinin eğitimcilerin güncelleme eğitim alması gerekiyor onlar güncel eğitim aldığı zaman esnafa da güncel eğitim zorunlu tutulması gerekiyor ancak o zaman sektöre bir ivme kazandırabiliriz. Beni anlayıp dinleyip onayladığınız için benim yanımda olup aynı düşünceleri paylaştığınız için hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum.

DÜNYA ESNAF VE SANATKÂRLAR DERNEĞİ AHİ ENSTİTÜSÜ BAŞKANI FEHMİ ÇALMUK: Sağ olun Kevser başkanım değerli başkanım Terlan Kaya hanımefendi sizin de hem toparlama hem de diğer konuşmacıları ekleyeceğiniz bölümde buyurun efendim.

İSTANBUL SAHNE PERDE FİLM EĞLENCE YERLERİ ESNAF VE SANATKARLAR ODASI BAŞKANI TERLAN KAYA: Şimdi konuşmacıları dinledim hepsini ayrı ayrı teşekkür ediyorum şu anda kaybolmaya yüz tutmuş mesleklerimiz var meslekler elden kaymış gidiyor. Bu meslekler planlandırılmalı ve usta yetişmiyor çırak yetiştirilmiyor ben esnaf ziyareti yaptığım zaman bütün camlarda usta aranıyor çırak aranıyor kalfa aranıyor. Meslek okulları bence hızlı bir şekilde açılmalı ve yayılmalı. Meslek tanımları yok başta çok güzel bir şeye değindiniz esnaf tanımına değindiniz bu ülkede esnaf tanımı bile yok esnaf tanımı yokken kadın o da başkanlarımızın cinsiyet ayrımcılığından bahsetmesi mümkün mü güzel esnafız Oda başkanlarımız meslekleri esnaf olduğu için esnaf oldukları için Oda Başkanı oluyorlar. Meslek tanımları yokken esnaf olarak tabiri caizse esnaf diyorlar bizde ama biz de ağır bir hakaret Fehmi kötü yola sapmış kadın yani esnaftan bir kadın böyle bir şey olabilir mi esnaf tanımının ivedilikle yapılması gerekiyor. Bu ülkede bunun için kime göre sorumluluk düşüyorsa biz her yerde dile getirdik yazdık. Ama şu anda bir adım bile ilerleme kaydetmedik bizim odamızla ilgili evet çok büyük sorunlar var Odamız İstanbul'un ve Türkiye'nin tek odası kurmak isteseniz kuramıyorsunuz ve devlet eliyle oda üyelerimiz tacir sayılıyorlar bunların hiçbiri tacir değil sanayici değil tüccar değiller. Siz hiç hayatınızda sanatçı ya da tüccar bir sanatçı gördünüz mü, bunlar sıkıntı ile yaşayan insanlar emekli bile zor olan insanlar Yeşilçam'ın emektar insanlarını biliyorsunuz ne şartlarda yaşadıklarını geçmişte biliyoruz. Meslek tanımları olmayan meslek odalarının tarihe gömülmeye mahkum olduklarını söylüyorum Öncelikle tekrar yeniliyorum bütün oda başkanlarımızın meslek tanımlarını yapmaları gerekiyor ki ondan sonra NACE’ler üzerinde çalışmalar olsun, o da başkanlarımızın hepimizin kurumları var, eksiklerimiz var eksikliklerimiz var bunları tespit etmemiz gerekiyor bu meslek odalarının bir okulu yok anayasa var ama anayasa yorumlamayı çok açık çözüm yolu sorun varsa çözüm yolunu beraber araştırmalıyız. Duyarlılık için tüm konuşmacılara sizlere bu fırsat verdiğiniz için teşekkür ediyorum. Güzel ortamlarda yine görüşmeyi ve çözüm odaklı görüşmeyi çok isterim. Bu konuşmalara üst düzey destek de olmasını isterim, Gümrük Bakanlığından, Ticaret Bakanlığı'ndan da birilerinin olmasını isterim çok sağ olun.

DÜNYA ESNAF VE SANATKÂRLAR DERNEĞİ AHİ ENSTİTÜSÜ BAŞKANI FEHMİ ÇALMUK: Meral Başkanım zatı halinize geldik siz de diğer konuşmacıları dinlediniz bununla ilgili hem bir toparlama yapalım hem de eklemek istediğiniz konu başlıkları için de zati halinizle de son bir konuşma talep ediyorum.

TÜRK ÜNİVERSİTELİ KADINLAR DERNEĞİ GENEL BAŞKANI MERAL GÜLER: Ben biraz daha eğitimci yönüyle ele alayım istedim üniversite kadınlar derneği şapkamla, biraz önce Kevser Hanım'ın Terlan Hanım'ın da söylediği gibi hepimizin sıkıntısı aslında eğitim şu anda bir uluslararası bir sözleşmenin eğitim raporunu yazıyorum. Bu bir kere 4+4+4 sisteme tamamen Türkiye'den kaldırılmalı çünkü ilk dörtten sonra azalmalar ikinci dörtten sonra daha da çok azalmalar var kız çocuklarının okullaşması konusunda ikinci dörtten sonra kız çocukları ya evlere çekiliyor yaşlı ve çocuk bakımı için ya da evlendiriliyor erken yaşta ve zorla evlilikler erkek çocuklarında da azalma var ama onlar da daha çok çıraklık ve çalışıp eve ekmek getirmek konusunda eğitim tamamen Türkiye'nin sıkıntısı Bir de biraz önce arkadaşım söyledi okulların açılması ile ilgili ara eleman bulmak çok zor Türkiye'de o yüzden bu meslek okullarının meslek liseleri veya 2 yıllık mesleki okulların yüksek okulların açılması ve çok kısa sürede hayata geçirilmesi gerekiyor çünkü üniversite mezunları iş bulmak için bu işleri yapıyor aslında eğitimsizler yani esnaflık sanatkarlık konusunda o işleri yapmak konusunda eğitimsiz kalıyorlar. O yüzden okulların mutlaka açılması gerekiyor kız çocuklarının özellikle Akşam Lisesi'nde çok mu olduğunu görüyoruz yaklaşık %69 civarında akşam okullarına meslek okullarına meslek okulları akşam yok sanıyorum ama İmam Hatip okullarına akşam İmam Hatip okullarına%69 ile kız çocuklarının kayıt edildikleri gözüküyor.

DÜNYA ESNAF VE SANATKÂRLAR DERNEĞİ AHİ ENSTİTÜSÜ BAŞKANI FEHMİ ÇALMUK: Akşam İmam Hatip okulları yok mu hocam daha çok açık lise tercih ediliyor?

TÜRK ÜNİVERSİTELİ KADINLAR DERNEĞİ GENEL BAŞKANI MERAL GÜLER: Var ben biraz önce raporuma baktım imam hatiplerin akşam okulları var onlara daha çok kayıt olmuş kız çocukları lise düzeyindekiler bir dakika hemen biraz önce bulduğum raporu size göstereyim Anadolu İmam Hatip liseleri var bunların akşam olanları da var %69 civarında ona kayıtlı kız çocukları.

 

DÜNYA ESNAF VE SANATKÂRLAR DERNEĞİ AHİ ENSTİTÜSÜ BAŞKANI FEHMİ ÇALMUK: Benim için yeni bir veri ama bu mesleki eğitim konusuyla eğitim başına girdiysek Meral Hanım mesleki eğitim konusunda hem meslek okullarının formasyonu eksik hem de uygulama alanları dar alanlar olduğu için meslekte okuyan öğrencilerin teorik eğitim yanlarında uygulama eğitimleri konusunda ciddi sıkıntı var özellikle bu meslek okullarında güzellik sektörü ile ilgili yakından biliyorum. Saniye hanımın veya Terlan Hanım’ın alanı ile ilgili noktada yorumları nedir bilmiyorum öğrencilere zorunlu uygulama eğitimi getirdiler yani bu eğitim bahsinde bu meslek okullarının durumunu da zatialinizden bir analiz etmemizi arz ederim.

TÜRK ÜNİVERSİTELİ KADINLAR DERNEĞİ GENEL BAŞKANI MERAL GÜLER: Tamam Ben not alayım başkanım da bunu ne tür bir şey olarak, mesleki mi teknik mi ortaöğretimde kız çocuklarının oranı benim raporumda %48,1 ben bunlar için yüzlerce makale okudum çıkardım genel orta öğretimde %59,6 Mesleki ve Teknik Anadolu Liselerinde %26,9 bunlar kadın statüsü genel müdürlüğü tarafından açıklanmış. Anadolu İmam hatiplerinde ise bunlar gündüz liseleri eğitimler %13,5 kız çocukları için oran yani böyle olduğuna göre genelde düzey %59- %69 iken %26,9 mesleki teknik Anadolu liseleri kız çocukları kadınlardan yola çıkarak bunu araştırdığım için bu şekilde yani bunları araştırmak lazım ders içerikleri güncel mi, nelere hitap ediyor bazıları geliyor mezun olduğu zaman iş bulamıyor. Çünkü güncel bir meslek seçmemiş oluyor onun için bunların üzerinde durmak lazım aslında hem fazlalaştırmak lazım hem de seçecekleri branşları da bu gençlerin bu çocukların daha iyi bilmeleri gerekiyor. Onun için bu eğitim hepimizin hemfikir olduğu gibi eğitim gerçekten çok önemli her yaş grubunda çok önemli bununla ilgili de tekrar bir sonraki raporumu yazarken sizden bilgi almak isterim bununla ilgili.

DÜNYA ESNAF VE SANATKÂRLAR DERNEĞİ AHİ ENSTİTÜSÜ BAŞKANI FEHMİ ÇALMUK: Evet Çok teşekkür ederim.

TÜRK ÜNİVERSİTELİ KADINLAR DERNEĞİ GENEL BAŞKANI MERAL GÜLER: Teşekkür ederim söyleyeceklerim bu kadar çok sağ olun ben de aranızda oldum, bilmediğim konuları da öğrenmiş oldum böylece o yüzden benim için de verimli bir toplantı oldu çok teşekkür ediyorum sizlere.

DÜNYA ESNAF VE SANATKÂRLAR DERNEĞİ AHİ ENSTİTÜSÜ BAŞKANI FEHMİ ÇALMUK: Değerli başkanlarım Şimdi şöyle bir konuda yapmak istediğim çok kısa bir zamanınızı almak istiyorum onun da temel anlamı şudur

TÜRK ÜNİVERSİTELİ KADINLAR DERNEĞİ GENEL BAŞKANI MERAL GÜLER: Başkanım ben bir beni daha vereyim mi yıldız koymuştum. Ama bakın Türkiye'de 18-24 yaş aralığında ne eğitimde ne istihdamda kadınların oranı 18-24 yaş arası artık kadın diyoruz biliyorsunuz %42,3 ile OECD ülkeleri arasında en yüksek, erkeklerde bu oran %19,9 yani ne eğitimde ne istihdamda, kaybolmuş gitmiş bir gençlik var.

DÜNYA ESNAF VE SANATKÂRLAR DERNEĞİ AHİ ENSTİTÜSÜ BAŞKANI FEHMİ ÇALMUK: Ne yazık ki şöyle bir nokta var emek ilişkisi ile çalışan esnaf ve sanatkarların kendilerini değerli konuşmacının da belirttiği gibi formatlaması güncellemesi gerekiyor. Bir tanesi hem ekonomi üretim konusunda istihdam konusunda Biz nitelikli elemana nasıl keşfedeceğiz nitelikli elemanla üretim yapmamız lazım sizin alanlarınızda nitelikle üretimin alıcısı var müşteri memnuniyeti ön planda tüketici kabul etmezse bu malı satamıyorsunuz o zaman biz istihdama nitelikleri yetişmiş personel yapmamız lazım onun için ben kadın esnaf başkanlarıma kadın esnafların Türkiye'de seslerinin daha iyi daha yüksek çıkmasından yanayım şimdi teskin bununla ilgili bir komitesi oluşmuş Türkiye genelinde belki saniye Başkanım katılmıştır geçen gün toplantı yapmışlar 35 taneye yakın kadın başkanımız var şimdi biz burada derdimizi anlatacağız siz diyorsunuz ki hem televizyon programımız var BBNTürk'te orada da zaman zaman esnaf başkanları mı çıkarıyorum konuşturuyorum hem de bu alanla ilgili işte bugünkü çevrimiçi toplantımız bir vesile olsun Ben değerli bir konuşmacıların görüşmeleri ve çözüm önerileri için de önerilerinize ayrı çevrimiçi toplantıda önerilen kamuoyuna önerilen noktalar şeklinde de ayrı ayrı rapor haline getireceğim eğer bizim ahi enstitüsü orgdan izlerseniz geçen sefer yaptığınız çevrim içi toplantılarda da hem konuşmacıların konuşmalarını deşifre yaptık aynı zamanda esnaf habertv.com'da haber yaptık eğer video imkanımız olursa onlardan konuşma yaptık hem de bunu bir rapor haline getirdik toplantımıza katılamayan çok isteyip de katılamayan değerli başkanlara kamuoyuna buradan anlatmak istiyoruz bugün bizim teklifimizi kabul buyurup da bizi onurlandırdığınız için tüm başkanlarımıza teşekkür ediyorum bugün çevrimiçi toplantıda çok emeği geçen Betül hanıma ayrıca teşekkür ediyorum Benim şimdilik zati halinizden söyleyeceklerim budur. 

İKİNCİ BÖLÜMÜ İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ

 

SONUÇ VE ÖNERİLER:

  • Üretmenin ve istihdamın önünde ki engelleri kaldırılmalıdır.
  • Sektörlerde eğitim almayan, eğitimi yetersiz olan birçok eleman olduğu bilinmekte bunun çözümü ise eğitimdir. Bu eğitimin tamamının güncel olması ve eğitecek kişilerin de gerekli eğitimleri alması gerekmektedir.
  • Lise ve üniversite eğitimcileri güncel eğitim alması ile birlikte esnafa da bu eğitimi zorunlu tutturduğu takdirde sektöre bir ivme kazandırmak mümkündür
  • Kalifiyeli eleman için meslek yüksekokullarının hızlı bir şekilde açılmalı ve yayılmalıdır.
  • Güzellik salonlarında ruhsatların kişilerin kendilerine ait olması gerekmektedir.
  • Franchasing ve başkasının üzerinden işyeri açılmaması gerekiyor.
  • Kadın istihdamı daha fazla olmalı ve kadınlara mobing konusunda gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.
  • Terzilik mesleğinde eğitilen kişiler NACE kodlarının konfeksiyon odasına uyumlu olmasından dolayı konfeksiyoncular odasına kayıt olduğu biliniyor bunun sonucunda terzi sayısı azalıyor bu sebeple bununla ilgili NACE kodları düzenlenmelidir.
  • Meslek tanımları tam anlamıyla yapılmaması sorunlara yol açmaktadır. Tabiri caizse esnaf deniliyor ama ağır bir hakaret ile tanımlanıyor. TDK’de kötü yola sapmış kadın olarak geçen bu esnaf tanımının acilen değiştirilmesi gerekiyor.
  • Meslek tanımları araştırılıp tam anlamı ile yapılmalıdır. Daha sonrasında ise NACE kodları üzerinde ki çalışmalar ona göre düzenlenmelidir.

                             

 

                                                                               MEDYADA ÇEVRİMİİÇİ TOPLANTI HABERLERİ

 

,

 

Dünya Esnaf ve Sanatkarlar Derneği

Dünya Esnaf ve Sanatkarlar Derneği'ne ait kurumsal bilgilerin, proje, çalışmalar ve etkinliklerin yer aldığı kurumsal web sitesi.

Dünya Esnaf ve Sanatkarlar Derneği

Yukarı Öveçler Mah.1315 Cad. Can Apt No:7/1 ANKARA Dernek Kodu 06 141 169 Başkent VD 3220929794
06460 Çankaya / Ankara

Dernek Yazılımı: Medya İnternet™ - Dernek Sitesi Kulga © Tüm Hakları Saklıdır.